ÇANAKKALE, SPARTA, TRUVA!
Geçtiğimiz günlerde 300 Spartalı filmini bir kez daha izledim
Film her ne kadar kimi yerlerde insanların hayal gücünü hitap etse de Spartalılar ile ilgili destansı şeyler anlatıyor.
Tabi Spatra, Truva, Çanakkale bölgesi üzerine biraz araştırmalar yaptım.
Çanakkale çok özel bir coğrafyadır. Anadolu'nun bu nadide köşesi, sadece bugünün Türkiye'sinin değil, tüm Akdeniz ve Ege medeniyetlerinin hafızasında silinmez izler bırakan iki büyük uygarlığa, Truvalılara ve dolaylı yoldan onların ezeli rakipleri olan Spartalılara ev sahipliği yapar.
Çanakkale Boğazı'nın hemen girişinde, bugünkü adıyla Hisarlık Tepesi'nde yükselen Truva (Troya), Anadolu topraklarının en kadim ve en dramatik uygarlık merkezlerinden biridir. Truva, binlerce yıl boyunca farklı katmanlarda varlığını sürdürmüş, ticari ve stratejik konumu sayesinde Anadolu'nun Ege'ye açılan en önemli kapısı olmuştur. On yıl süren efsanevi kuşatma ve Truva Atı hilesiyle düşüşü, sadece bir savaş hikayesi değil, aynı zamanda medeniyetlerin yükselişini ve çöküşünü anlatan evrensel bir trajedidir.
Truva'nın karşısında, Ege Denizi'nin öte yakasında, günümüz Yunanistan'ı sınırları içinde kalan Lakonia bölgesinde ise Sparta yükselmiştir. Spartalılar, tarihin gördüğü en disiplinli ve savaşçı toplum yapısıyla tanınır. Onlar için yaşam, adeta çocukluktan itibaren başlayan askeri bir eğitim (Agoge) süreciydi. Truva Savaşı'nda Menelaos'un önderliğinde Akha ordusunun kilit bir parçası olsalar da, Spartalıların asıl mirası, Termopylae Savaşı gibi olaylardaki özveri ve Thermopylae’deki Kral Leonidas ve 300 Spartalının cesaretidir. Sparta, Anadolu’nun kadim uygarlıklarıyla doğrudan fiziki bir bağı olmasa da, Truva Savaşı sayesinde tarihi ve kültürel olarak Çanakkale ile ebediyen bağlanmıştır.
Truvalılar ve Spartalılar arasındaki bu kadim düşmanlık hikayesi, Çanakkale Boğazı'nı basit bir deniz geçidinden çok öte, medeniyetlerin bir dönüm noktası haline getirmiştir. Truva'nın bulunduğu bu bölge, Hititler'den Perslere, Roma İmparatorluğu'ndan Bizans'a ve nihayet Osmanlı İmparatorluğu'na kadar pek çok büyük gücün ilgi odağı olmuştur.
Anadolu'nun kadim uygarlıkları denince akla gelen diğer büyük isimler olan Hititler, Frigler, Lidyalılar ve İyonlar gibi toplumlar da Truva’nın var olduğu coğrafyayı çevrelemiş, kimi zaman Truva ile ticaret yapmış, kimi zaman savaşmıştır. Truva, Anadolu'nun köklerinin ne kadar derin ve zengin olduğunun somut kanıtıdır.
Bugün Çanakkale'de durduğumuzda, sadece Homeros'un dizelerini değil, aynı zamanda binlerce yıl sonra bu topraklarda savaşan I. Dünya Savaşında kahramanlık destanı yazan askerlerimizi de duyarız.
Gezilip görülmesi gereken bir ye Çanakkale.