“BU KUMAŞTAN…”

“BU KUMAŞTAN…”

 

    1930’lu yıllarda İsmet İnönü’nün söylediği bir söz belleklerdedir: “Toplumun kumaşı budur. Bu gerçeği kabul etmek zorundayız”. Kuşkusuz İnönü sözü nice deneyim ve saptamalardan sonra söylemiştir. Yakınma dolu bir sonuca ulaşmanın elbette bir geçmişi bulunmaktadır.

     Yalnız İnönü’nün bir toplumsal niteliğe işaret ederken, kumaşın yani halkın olumlu ideallere yönelmesi için Atatürkle birlikte önder olduğu unutulmamalıdır.

       Boş söz ve temelsiz inançlarla yüzyıllarca yoğrulmuş bir halkın, yanlış yönlendirmelere çanak tutacağı bellidir. Politikanın girdaplarında, halka nasıl katakulli yapılacağına, istismar edileceğine kulaç atanlar sürekli başarı sağlamışlardır. Din konusu bu alanda hep baştadır.

     İnönü’nün 1930’larda söylediği kumaş pek değişmemiş, terziler değişmiştir.Şimdilerde Dinsel kulvarlı bir Cumhurbaşkanlığı seçim yarışı söz konusudur. Cumhuriyeti kurmuş, devrim yapmış bir parti, yani CHP bu iki önemli öğe ile hiç ilgisi olmamış bir adayı öne sürmektedir.

      CHP’nin “Sağ-liberal politikalara yöneldiği” artık bir iddia değil Parti programındaki gerçektir. Serbest piyasa ekonomisi, özelleştirme, NATO’ya bağlılık programda belirtilmektedir. Din ve vicdan konusunda da laik değil, ödüncü politikalar söz konusudur. Sonunda nerelere gelindiği ortadadır.

    1980’ler önemli bir dönemdir. Dünyada, İngiliz Thatcher ve ABD’li Reagan’ın “monoterist” yani bireyciliği esas tutan, şirketleri kayıran ve toplumculuğu dışlayan politikaları önem kazanmıştır. Türkiye’de 24 Ocak kararlarıyla kapitalizmin en ucuna geçilmiştir.12 Eylül, bu ekonomik politikanın destekçisidir. İşte dünyadaki en insafsız ve 19.yy. liberalizmini aşan devre bu süreçtir. Türkiye’nin o tarihte başlayan liberal-Sağ’dan etkilenmesi, günümüze doğru gelmiştir. Bugünün gelişmesine bu açıdan bakmak gerekmektedir.

   Kumaşı, yani halkı Atatürk-İnönü gibi olumlu yönde etkilemek varken ödüncülükle gelecekten medet ummak faydasızdır.

    

    

 

 

   

 

 

 

 

Bu yazı toplam 86 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi