BİR SUSKUNLUĞUN ANATOMİSİ!
Kemal Kılıçdaroğlu çok önceleri şunu demeliydi:
"CHP kurultayında asla şaibe yok...!"
Bu tek cümle, basit, net ve aslında Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki mevcut karmaşayı sona erdirecek kadar güçlü. Ancak ne yazık ki CHP’nin eski genel başkanı Kılıçdaroğlu bu cümleyi sarf edemiyor, dile getiremiyor. Bunun yerine, bir süredir devam eden belirsizlik ve "karnından konuşma" halini sürdürüyor.
Onun yerine ise birtakım kişiler çıkıp absürt ve CHP’ye zarar verecek, iç tartışmayı yükseltecek açıklamalar yapıyor.
Kılıçdaroğlu ise bu açıklamalara ses çıkarmıyor!
Önceki günde demiş ki, ‘’Ben gelmesem kayyum gelecek, partiyi kayyuma bırakamam!’’.
Sen gelsen bile zaten kayyumdan farkın olmayacak!
13 yılda 10 seçim kaybetmiş Kemal Kılıçdaroğlu ve etrafını saran klik, adeta ellerini ovuşturarak mahkemeden çıkacak kararı bekliyor. Kurultayda kaybettikleri genel başkanlık ve koltukları birtakım yollarla geri almanın hesabını yapıyorlar. Bu durum gerçekten üzücü. Bu tutumunu sürdürmesi halinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP tarihine olumlu bir figür olarak geçmeyeceği bugünden belli gibi.
Peki, milyonlarca CHP üyesi sizi o partinin kapısından içeri sokar mı?
Bu, kilit bir soru.
Unutulmasın ki, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na karşı yapılanlar, belediye başkanları içeri alınırken, hatta belediyelere kayyum atanırken bile Kılıçdaroğlu kesimden gür bir ses çıkmadı. Bu sessizlik, bugünkü şaibe iddiaları tartışmalarının gölgesinde çok daha anlamlı hale geliyor.
CHP’yi içinde tartıştırmak isteyenler ve planlayanlar ise bu durumdan ve özellikle Kılıçdaroğlu’nun tavrında oldukça hoşnut.
Şunu da anlamak güç: CHP, Kılıçdaroğlu sonrası dönemde birinci parti olmuş, oylarını yükseltmiş ve Türkiye'de birinci parti konumuna gelmiş. Bu gerçekler ortadayken, Kılıçdaroğlu ve çevresindekilerin bunları görmezden gelmesi, burada bir iyi niyet arayışını neredeyse imkânsız kılıyor.
Şunu iyi bilmelidir ki, CHP üyeleri, partiyi ne bir kayyuma ne de Kılıçdaroğlu ve onun etrafındakilere teslim eder. Partinin gerçek sahibi, milyonlarca üyesidir ve bu parti, onların iradesiyle ayakta durur.
Su akar, yolunu bulur.
Ve CHP de er ya da geç kendi iktidarına giden yolunu bulacaktır. Parti, tabanının iradesiyle yoluna devam edecek, şüphe bulutları dağılacak ve gerçek sahipleri tarafından yönetilmeye devam edecektir.