BİLKAR’ın Kapıları Erdal Güney’le Aralandı
Sanat sezonunu açmak, bir takvim başlangıcından fazlası. Hele ki bu açılış, yalnızca bir konser ya da bir söyleşi değilse; birlikte üretmenin, birlikte direnmenin hatırlatıldığı bir buluşmaysa…
Geçtiğimiz günlerde BİLKAR’ın 2025–2026 sanat yılı açılış etkinliğini gerçekleştirdik. Geçen yıl An Vokal konseriyle başlatmıştık sezonu. Çok dilli, çok kültürlü, çok sesli bir sahneydi. Bu yıl ise sahnede bir başka çok sesli insan vardı: müzisyen, besteci ve kültür emekçisi Erdal Güney.
Erdal Güney’i daha önce ‘’Kasaba’nın Akşam Halleri’’ kitabı vesilesiyle ağırlamıştık. O kitap, taşranın sessizliğinde soluk alan kültürün izini sürüyordu. Bu kez ‘’Memleketin Kültür Sanat Halleri ‘’ sunumuyla bizlerleydi. Kültürün nasıl üretildiğini, nasıl baskılandığını ve nasıl direnç kazandığını birlikte konuştuk.
Açılış etkinliği vesilesiyle geriye dönüp bakmak da kaçınılmaz oldu. Geçen sezon boyunca BİLKAR’da neler yaptık? An Vokal konseriyle başladık. Ardından tiyatro gösterimlerimiz geldi. Sezonu Altan Erkekli’nin sahnesiyle açtık, Rutkay Aziz’in sahnesiyle kapattık. Arada Bülent Parlak ve Berkay Ateş gibi genç yetenekleri Gebzeli tiyatroseverlerle buluşturduk.
Kitap atölyemiz ve bilim atölyemiz sürdü. Söyleşi ve imza günlerinde Şafak Yüca, Cengiz Bozkurt, Feray Aytekin Aydoğan gibi isimleri ağırladık. Gebze Makina Mühendisleri Odası’yla birlikte gerçekleştirdiğimiz Ruhi Su Dostlar Korosu konseri, Ahmet Büke ile yapılan ‘’Kırmızı Buğday’’ söyleşisi ve 2 Temmuz Sivas anmaları, kültürel ortaklığımızın en güçlü örnekleriydi.
Tüm bu etkinliklerin ardında büyük bir emek, çaba ve stres vardı. Çünkü biz Bilkar olarak sanatın hem mekânsal hem de ekonomik olarak halk için ulaşılabilir olmasını savunuyoruz. Ancak bu savununun bedeli ağırlaşıyor. Ekonomik krizle birlikte artan üretim maliyetleri, sanatçıların yüksek ücret talepleri, yerel yönetimlerin baskısı… Geçtiğimiz yıllarda BİLKAR’a açılan dava, kapatılan kurslar ve kesilen para cezaları hâlâ hafızamızda.
Ama bizler, kültür sanat üretimini kâr karşılığı yapan bir organizasyon şirketi değil; devrimci bir kültür sanat kuruluşuyuz. Karşımıza çıkan her zorluğu kabul etmek yerine ona karşı mücadele etmeyi biliriz. Yeni sezonu açarken, yalnızca bir etkinliği değil; bir direnişi, bir hatırlamayı, bir ortak üretim hayalini yeniden başlatmış olduk. Erdal Güney’in sesiyle, sözleriyle, dayanışmasıyla güçlendik. Ve biliyoruz ki bu sezon da kolay geçmeyecek. Ama birlikte olursak, birlikte üretirsek, birlikte direnebiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.