AZERBAYCAN’DA DEMOKRASİ VAR MI?
Dünden bugüne Azerbaycan'da, "demokratik sistem" tanımının çoğu zaman bir gölgeden ibaret kaldığını söylemek yanlış olmaz. Resmi söylemde çok partili bir yapı ve serbest seçimler vurgulansa da, sahadaki gerçeklik, iktidarın tartışmasız gücü ve muhalefetin cılızlığı etrafında dönüyor.
Azerbaycan, bağımsızlığını kazanmasından bu yana, güçlü liderlik figürlerinin etkisi altında otokratik bir yönetim sergiliyor. Haydar Aliyev'den oğlu İlham Aliyev'e geçen bu süreçte, devletin tüm kademelerinde iktidarın etkisi açıkça hissedilmektedir. Bu durum, eleştirmenler tarafından "tek adam yönetimi" olarak nitelendirilmekte ve demokrasi ilkesinin temel direklerinden olan güçler ayrılığı prensibini zayıflattığı bir gerçektir.
Hükümet, ülkenin istikrarı, kalkınması ve bağımsızlığının güvencesi olarak güçlü liderliğin önemini vurgulasa da, bu güçlü liderlik beraberinde farklı seslerin kısılması ve muhalif görüşlerin marjinalleştirilmesi gibi sorunları da getirmektedir. Medya üzerindeki kontrol ve sivil toplum kuruluşlarının faaliyet alanlarının daraltılması, eleştirel seslerin kamuoyuna ulaşmasını zorlaştırmakta.
Azerbaycan'da yapılan seçimler, her defasında uluslararası gözlemcilerin ve yerel muhalefetin ciddi eleştirilerine maruz kalmaktadır. Sandık başında yaşanan usulsüzlükler, oy pusulalarının manipülasyonu, muhalif adaylara yönelik baskılar ve seçim sonuçlarının şeffaflığı konusundaki şüpheler, seçimlerin meşruiyetini gölgelemektedir. Her ne kadar hükümet bu iddiaları reddetse de, özellikle Batılı kurumların raporları, bu iddiaları destekler nitelikte bulgular ortaya koymaktadır.
Bu durum insanların seçimlere olan güvenini sarsmakta ve siyasi katılımın düşmesine neden olmaktadır. Halkın iradesinin sandığa tam olarak yansımadığı algısı, siyasi sistemin demokratik niteliği üzerinde ciddi soru işaretleri yaratmakta.
Azerbaycan'daki muhalefet partileri, yıllardır iktidara karşı güçlü bir alternatif oluşturmakta zorlanmaktadır.
Bunun birçok nedeni bulunmaktadır:
Muhalif partilerin örgütlenme özgürlükleri kısıtlanmakta, toplantıları engellenmekte ve aktivistleri zaman zaman gözaltına alınmaktadır. Bu baskılar, muhalefetin taban oluşturmasını ve halka ulaşmasını engellemektedir.
Yıllardır devam eden iktidar değişmezliği ve muhalefetin etkisiz kalışı, halk arasında bir umutsuzluk yaratmıştır. İnsanlar, siyasi sistemde bir değişiklik olabileceğine dair inançlarını kaybetmiş durumdadır.
Sonuç olarak dışarıdan bakıldığında hiçbir tartışmanın yaşanmadığı gibi görülen Azerbaycan’da demokrasi, insan hakları ve özgürlükler kâğıt üzerindedir ve otokratik bir yönetim vardır.
Her şeyi bir kenara alalım, babadan oğula geçen bir yönetim anlayışını demokratik olması mümkün mü?
Sadece Azerbaycan değil Orta Asya’da ki birçok devlet benzer şekilde otokratlar tarafından yönetilmekte.