Halil Yeni

Halil Yeni

‘’Yeryüzü Gurbete Dönüştüğü Zaman’’

‘’Yeryüzü Gurbete Dönüştüğü Zaman’’

 

Savaşların, yaşamsal baskıların ya da yoksulluğun halkları yine yok ettiği bir dönemden geçiyoruz. Yaşanan zorunlu göçler milyonlarca insanı, hayatlarından, sevdiklerinden, yerlerinden,  yurtlarından ediyor.

 

Savaşlarsa göçün en acı hali. Katledilmemek için, herşeyini geride bırakan savaşın mağdurları sınır kapılarından ya da kaçak yollarla farklı ülkelere sığınıyor. Yaşamak için, özgürlük için, açlıktan kurutulabilmek için umutla çıkılan bu yolda göçmenleri ise büyük tramvaylar, acılar, belirsizlikler bekliyor.

 

Geçtiğimiz yıllarda bodrumda kıyıya vuran 3 yaşında ki Aylan bebeğin fotoğrafı hala hafızalarımız da yerini koruyor. Geçtiğimiz günlerde Kocaeli açıklarında içinde çok sayıda göçmenin olduğu balıkçı teknesi battı ve son belirlemelere göre 26 göçmen öldü. Daha bulunamayan insanlar var.

 

Ortadoğu’yla Avrupa arasında bir köprü görevi gören ülkemiz ise ya göçmenlerin sığındığı yada Avrupa ülkelerine ulaşmak için kullandığı bir ülke konumunda.  Artık haberlerde, gazetelerde, sokakta, mahallemiz de hep onları görüyoruz. Peki, yurtlarından göçüp farklı ülkelere sığınan bu halklara politik akımlar, siyasi düşünceler nasıl yaklaşıyor?  Son zamanlarda ülkemizde sayıları 3 milyonu geçen Suriyeli göçmenlerin yaptıkları bu göç alkımlarının sonuçları neler?  Şiirler, öyküler, romanlar göç ve göçmenliği satırlarında nasıl işliyor? Biliyormuyuz? 

 

Her ay kültür sanat söyleşileri düzenleyen ve çok sayıda sanatçı ve yazarı Gebzeli sanatseverlerle buluşturan BİLKAR’ın bu ayki etkinliği Göç ve göçmenlik üzerineydi. Her gün sayıları katlanarak artan ve belki bir gün bizlerinde bir nedenle yaşayacağı göç ve göçmenliğe dair birçok şeyi konuştuk etkinliğimizde.

 

Çok sayıda değerli katılımcımız olmakla birlikte kıymetli konuklarımız da vardı. BİLKAR Başkanı Serdar Dikkatli, Kentimizin genç kalemlerinden Şafak Yüca ve ülkenin en önemli yazarlarından Tahir Şilkan o gün bizimleydi.  Çok değerli sunumlar oldu. Serdar Dikkatli yaptığı sunumda göçmenliğin ulusal değil, uluslararası bir sorun olduğunu bildirerek ırkçı tepkilere karşı mücadele edilmesi,  göçmenlere değil, asıl savaşlara karşı durulması gerektiğini bildirdi.

 

Sevgili Şafak Yüca ise göçün değil göçe sebep olan savaşların sorgulanması gerektiğini bildirerek, Türkiye göç eden göçmenlerin büyük bölümünün kötü şartlarda yaşadığını ve göçmenlerin gittikleri ülkelerde ucuz emek gücü olarak kullanıldıklarını bildirdi. ‘Edebiyatta Göç ve Göçmenlik’ konulu harika bir sunum yapan Tahir Şilkan ise göçün şiirlere, öykülere ve romanlara nasıl konu olduğunu anlattı.

 

Çok gerekli ve verimli bir etkinlik gerçekleştirmiş olurken göç ve göçmenlik konusunun her boyutuyla incelenmesi ve benzer etkinliklerin gerçekleştirilmesi gerektiğine dair bir yaklaşım da çıkmış oldu.  Bir sonra ki etkinlikte tekrar yanyana gelebilmek dileğiyle…

Bu yazı toplam 1217 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Yeni Arşivi