İsmail Kadı

İsmail Kadı

YENİ BİR 12 EYLÜL’E DOĞRU MU?

YENİ BİR 12 EYLÜL’E DOĞRU MU?

İlk akla gelen “Anayasa nedir”?

Sorusuna en açık haliyle izah edecek olursak bir kaç kelime ile şöyle özetleyebiliriz.

Devlet’i sınırlayan “temel hukuk metni” olarak izah edilebilir.

Anayasalar ortaya çıktığı tarihsel süreci kısaca şöyle özetleyebiliriz;

17. yüzyıl sonrası güçlenmeye başlayan batı burjuvazisi servetini, mülkiyet haklarını korumak ve “girişim özgürlüğü”ne sahip çıkmak için kralın yetkilerini sınırlamayı talep etmeye başlamış.

Uzun mücadele sonucunda devlet karşısında bireyin ve özel mülkiyetin dokunulmazlığını garanti altına alan anayasa metinleri bu süreç içerisinde şekillenmeye başlamış.

Dolayısı ile “ parlementer demokrasi” bugün ki adıyla “burjuva demokrasisi” “sınırlı devlet” ve “yasalara dayalı yönetim” ilkeleri üzerine inşa edilmişti.

Diğer bir anlatımla anayasa düşüncesi açısından bakıldığında eğer “anayasa” adı verilen bir metin siyasal iktidarları sınırlamıyorsa kuvvetler ayrılığını gerçekleştiremiyorsa, gücü dağıtarak yerine yürütme ve tek bir kişinin, tek bir partinin elinde topluyorsa orada ancak sözde anayasadan bahsedilebilir...!

O devlet ise bir “anayasal devlet” değil.

Sadece “anayasalı” devlet olabilir.

Yani anayasa adlı bir metne sahip olmanız, sizi anayasal bir devlet yapmaz.

Sadece anayasalı bir devlet olursunuz!

İşte şimdi referanduma götürülecek anayasa değişiklikleri de benzeri bir şekilde anayasacılık hareketlerini evrensel kriterleri ile uzaktan yakından alakalı olmayıp 12 Eylül mantığına uygun bir şekilde yasama ve yargıyı yürütmeye tabi kılmakta.

Tüm bunlarla yetinmeyip yürütmeyi tek adamın üzerinde toplamaktadır.

Tam da bu nedenle nisan ayında yapılması ön görülen referandum 12 Eylül’ü üçüncü kez oylama anlamına gelecektir!

Sandıktan “hayır” çıkarmak toplumun öncelikli görevidir!

Sanırım anayasa konusu önümüzdeki süreçte enine boyuna tartışmaya açılacak.

Toplum bilgi sahibi olmadığı konular hakkında daha geniş bilgilere ulaşmış olacak.

Eğer tartışma zemini sağlanabilirse toplumun tercihleri hayır yönünde büyük ekseriyetle gerçekleşmiş olur.

Bu yazı toplam 973 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Kadı Arşivi