Önceki gün Gebze’de yaşanan olayı duyduğumda deyim yerindeyse galiba İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dediği yapılıyor dedim.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu uyuşturucu satıcıları için polislere ayaklarını kırın çağrısı üzerine polisler uyuşturucu satıcıları hariç hakkını arayan işçilerin, öğrencilerin hatta zaman zaman milletvekillerinin de ayaklarını, kollarını kırdığını görüyoruz.

Gebze’de polisler ve bekçiler Kocaeli Barosuna kayıtlı Avukat Adem Karaca’ya ters önce biber gazı ardından darp ederek ters kelepçe takıyorlar.

Yani İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun vermiş olduğu emri yerini getiriyorlar.

Avukat Adem Karaca’ya geçmiş olsun dilerken kendisi bu olayda ucuz kurtulmuş.

Gebze’deki polis ve bekçilerin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatını uymaları halinde bacakları kırık bir şekilde de sonuçlanabilirdi.

Yaşanan olayla ilgili olarak hem Kocaeli Barosu hem de Kocaeli Barosu Gebze Temsilciliği açıklama yaparak olayı kınadıklarını ifade ettiler.

Olay adliyeye intikal etmiş durumda.

Bundan sonrasında adli süreç işleyecek.

Buna benzer olayların nasıl sonuçlandığını bildiğimiz ve yaşadığımız için Avukat Adem Karaca’yı darp eden polis ve bekçilerin cezasız kalacağını tahmin ediyorum.

Ancak bu olayın yaşanmasından sonra kendisini avukat olarak tanıtan birisine polislerin ve bekçilerin biber gazı sıkıp, darp edip ardından da ters kelepçe takıyorsa varın sıradan vatandaşın halini siz düşünün?

Avukat olsun, öğrenci olsun, işçi olsun hiçbir vatandaş bu tür bir kötü muameleyi asla kabul etmiyor.

Kocaeli Valisi Seddar Yavuz başta olmak üzere Kocaeli İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu’nun yaşanan bu olayın aydınlatılması ve tüm yönleriyle incelenmesi için gerekli hassasiyeti göstermeleri dilerim.

Aksi halde tüm emniyet teşkilatı zan altında kalıp yaşanan bu olay bir kara leke olarak kalacaktır.

Meslek gereği polislerle ve zaman zaman da olsa bekçilerle sürekli iletişim halindeyim.

Polislerin de bekçilerin de meslek sorunları başta olmak üzere birçok sorunla baş etmeye çalıştıklarının farkındayım.

Bu sorunlardan dolayı zaman zaman stres ve bunalım yaşadıklarını görüyorum.

Ancak bu tür bir davranışı kimsenin hak etmediğini belirtmek isterim.

Polislerin ve bekçilerin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ayaklarını kırın çağrısını lütfen dikkate almamasını dilerim.

Soylu’nun görev süresi mayıs veya en geç haziranda bitiyor.