İsmail Kadı

İsmail Kadı

ORANTISIZ ZEKA SINIR TANIMIYOR...!

ORANTISIZ ZEKA SINIR TANIMIYOR...!

Bazıları beyhude bir girişimle bu anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesini ihlal etmediğini ısrarla söylüyor.

Oysa ilgili maddelerin “tek adam” iktidarına kapı araladığını görebilmek, üstün bir zeka, engin bir hukuk bilgisi gerektirmiyor!

Halbuki referandumda oylanacak olan konu, “ben bilmem  başkanım bilir!”

Daha açık ifadeyle “ben bilmem devlet büyüğüm bilir!” anayasasıdır.

Tartışmalar, yoğunlaştıkça bu gerçek gün gibi ortaya çıkacak.

“Hayır” diyenler güçlendikçe “evet” bloğu zayıflayacak.

“Hayır”cıların bazan kendilerinin de farkında olmadığı önemli starejik gelişmeler bulunuyor.

İsterseniz bunların bazılarını sıralamakta yarar var;

Bizler “Hayır” derken tek blok görüntüsü vermek mutlaka aynı “hayır”a sahip olmak ortak bir dil veya üslup tutturmak zorunda değiliz.

Herkes kendi “hayır”ını dile getirecek.

Ne var ki, farklı kesimlerin kendi anlayışları “hayır”ını dillendirmesi “hayır” sayısını güçlendirir.

Zaman içerisinde yitirdiğimiz “baskılara” karşı ortak kollektif bir duruş sergilemek duygusu gün geçtikçe güçlenecek.

Hiç kuşkusuz farklı kesimlerin “hayır” cevabına laiklik savunması Cumhuriyet’i sahiplenme sorumluluğu, aydınlanma değerleri damgasını vurması kaçınılmazdır.

Gelecek için kuru bir “hayır”ın ötesinde kalıcı kazanımlar elde edilmesi kaçınılmaz sonuçtur.

“Hayır” cephesinin sözcüsüz, programsız, ütopyasız olduğu dile getiriliyor.

Farklı kesimlerin “hayır”ları haliyle kendi dünya görüşlerinin gelecek umutlarını taşıyacak.

Halbuki “evet”ciler tek adam, tek iradeye, tek hedefe “güç ve iktidara” kilitlendikleri için “itici, monoton, renksiz” bir yapıya dönüşebilirler.

Önemli olan “hayır”ın farklı bileşenleri bu süreçte birbirleri ile rekabete girmeden çelme takmamalarıdır.

Neredeyse tüm medya kanalları denetim altına alınmış.

Devletin kurumları doğrudan taraf olmaya zorlanmış.

“Hayır”cılar için handikap gibi görünen bu durum zamanla bir avantaja dönüşürse hiç şaşırmayın.

Yüksek sesle  “hayır” diyenler bedel ödemeyi göze almış.

“Evet” diyenler iradelerini başkasına devretmeyi, güç karşısında diz çökmeyi, biat etmeyi temsil edecek!

Tartışmalar hareketlendikçe “yandaş saflarda çatlaklar derinleşir”.

Sadakat ıspatı gayretleri değişik söylemlerle zirveye çekilmeye çalışılır.

Bütün bunlar “hayır”cıların gezi döneminde “orantısız zeka” günlerine geri döndüğünün bir göstergesidir.

Bu zeka sınırsızlığı birilerini oldukça huzursuz etmiş görünüyor.

Türkülerden, şarkılardan rahatsızlık giderek tahamül edilemez noktaya tırmanabilir.

Bu yazı toplam 843 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Kadı Arşivi