ÖNEMLİ GÜNLERE DOĞRU...!
Bugünler de hep kötü senaryolar dile getiriliyor.
Referanduma kadar yaşanacak sıkıntılar üst üstte sıralanıyor.
Esas konu korkutarak evet dedirtmek!
Bu konu için cesaret mi lazım?
Böyle günlerde herkes cesur olmaz.
Korku insani bir durumdur.
Tabiki korka biliriz!
İyi de memleketi korku çemberine teslim mi edeceğiz.
Çocukken hiç unutmam mezarlıktan geçerken ıslık çalardım.
Bunun nedeni de mezarlıktan korktuğum içindi.
Zamanla öğrendim ki, en güvenilir yerler mezarlıklardır.
Bu da bir muhalefet tarzıdır...
Mezarlığı geride bırakmanın tek yolu umutlu şarkıları yüksek sesle yanyana söylemekten geçer.
Hayır çoğalacak, korku umuda dönüşecek.
Egemenler her zaman mizahtan korkmuştur.
Onun için bugünlerde mizahçılar hedef tahtasına konulmuş.
Dalga geçilmekten korkuyorlar, daha da korkacaklar.
Bunun en somut örneği doların yükselişi korku ve panik nedeni oldu.
İşin aslını bilmeyenlere, gidişatın farkında olmayanlara hayır’ın anlamını ısrarla ve sabırla anlatmak aydın olmanın gereğidir.
Gelinen nokta ne yazık ki, demokrasiden ve laiklikten yana tercih bile yeterli olmuyor.
Çünkü, (iyi - kötü) çerçevesi olabilen Cumhuriyet hedef tahtasında.
Bunun için bu referandum Cumhuriyet yıkılmasın diyenler ile Cumhuriyet yıkılsın diyenler arasında yaşanacak.
Unutulmasın ki, hayır Cumhuriyet yıkılmasın diyenler hala çoğunlukta...!
İşte o çoğunluğun yanyana gelmesini, yanyana durmasını sağlamak lazım.
Bazı insanlar “ben oy kullanmayacağım” demesi evet ile eşdeğerdir.
Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, “umut” kelimesi boynunu büküp bir kenarda oturmasın.
“Sonunda iyiler kazanacak” diyenlere kimse boş gözlerle bakmasın.
Kötü olmak kolay, kötülük istemek ise daha da kolay.
İyi olmak hiç bir dönem kolay olmadı.
İyi kalmak hep zor oldu.
Bunun için iyi kalmaktan, iyi olmaktan asla vazgeçmeyin ve de vazgeçmeyeceğiz!
Bunun elbette çok sayıda nedeni var.
Bu nedenleri ısrarla, inatla anlatmaya devam etmeliyiz...!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.