Turgay Çöpoğlu

Turgay Çöpoğlu

Ne Diyeyim ki Adına? Unuttum Adını

Ne Diyeyim ki Adına? Unuttum Adını

İçimizde barındırdığımız duyguları dışa vurmayız her zaman. Özlediğimiz, yapmak istediğimiz, görmek, sesini duymak ya da sarılıp kokusunu hissetmek istediğimiz birileri vardır. Özlenen ulaşılmaz gibi gelir, bu yüzden değerlidir.

Üç yıl oldu görmediğim, sesini, yüzünü, gülüşünü unuttum. Yürürken yolda karşıma çıkacak, şu köşeyi dönsem şimdi yanımdan geçecek hissi belki de özlem hissini yaşamamın tam olarak kendisi. Ve şimdi üç yılın ardından gelen bir mesaj onca zaman yaşadığım o hissin bir anda bitmesi demek mi? Ne güzel özetlemiş Turgut Uyar.

Herkes seni sen zanneder.

Senin sen olmadığını bile bilmeden,

Sen bile seni ben geçerken derim ki, saati sorduklarında;

Onu “O” geçiyordur kimse anlam veremez.

Tamir ettirmedin gittin derler şu saati.

Tamir ettirmek istiyor musun demezler.

Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.

Zamanı durdururum yüreğimde, sensiz geçtiği için, Akrep yelkovana küskündür.

Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.

Bil ki akrep yelkovanı geçerse, atan bu yüreğim durur.

Bırak bozuk kalsın, hiç değilse bir bozuk satır yüreğim,

Hep sende durur.

Siz siz olun özlenenlere geç kalmayın, çünkü özlem en temiz, en saf, en karşılıksız hislerdendir...

Bu yazı toplam 18970 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Turgay Çöpoğlu Arşivi