Turgay Çöpoğlu

Turgay Çöpoğlu

Sana bakmak Allah'a inanmaktır

Sana bakmak Allah'a inanmaktır

An gelmiyor ki mutlu olalım yüzümüz gülsün

Her sabah, yataktan kalktığımızdan itibaren o günü, yarın ne olacağını ve canım vatanımın çılgın ekonomisini düşünmeden yapamaz olduk

Herkesin psikolojisi, dengesi kaymış vaziyette

Bir şeylerin zorluğu her geçen gün gelen yeni, yeni zamlar vs. saymakla bitmeyen çile...

Gerçekten hayatımın bir yerine kadar en ufak bir olaya dahi şaşkınlık halinde bakarken, artık olan bitene hoppala paşam malkara keşan demekken başka bir şey gelmiyor içimden

Ama takdir ediyorum ki sistem çok iyi çalışıyor, vatandaşı enflasyona ezdirme, alım gücünü tamamen düşürme, döviz kurunu sabit tutacağım diye bunu yapılan zamlarla ve vergilerle vatandaşın sırtına yükleme.

Peki, nereye kadar!

Tabi ki Stagflasyon dönemine kadar o da eli kulağında fireni patlamış kamyon gibi üzerimize üzerimize gelmekte

Artık olanı biteni kabullenip zevk almaktan başka çaremiz yok gibi duruyor.

Bu kadar sorunun içinde boğulurken bir de unuttuğumuz ihmal ettiğimiz diğer yanımız var Sevmeyi sevilmeyi, mutlu olmayı hak eden buna özlem duyan tarafımız

Sanki bu yanımızı çıkarıp bir kenara gün gelirde bir ara alırız dercesine bırakmış gibiyiz. Hayalini kurmak gerekiyor sevdiğimizin, sevdiğimiz işin, sevdiklerimizin, ne varsa içimizi kıpırdatan heyecanlandıran ne varsa hayalini kurmak gerekiyor ki çünkü mutluluklar hep hayalle başlıyor 

Yılmaz Abinin de dediği gibi...

Her şey yapılabilir bir beyaz kâğıtla

Uçak örneğin uçurtma mesela altına konabilir

Bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için sallanan bir masanın

Veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa bir ömür üzerine

Bir beyaz kâğıda her şey yazılabilir

Senin dışında

Güzelliğine benzetme bulmak zor

Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan

Her şeyden bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin ve benim

Bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim anlarım bitkiden filan ama anlatamam toprağın güneşle konuşmasını sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla sen bana ışık ver yeter

Bende filiz çok köklerim içimde gizlidir gelen giden açan soran bere budak yok bir şiir istersin

"İçinde benzetmeler olan" kusura bakma sevgilim heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok

Uzun bir yoldan gelen tedariksiz katıksız bir yokuyum yaralı yarasız sevdalardan geçtim Koynumda bir beyaz kâğıt boşluğu her şeyi anlattım olan olmayan acıtan sancıtan

Bilsem ki sana varmak içindi bütün mola sancıları

Bütün stabilize arkadaşlıklar

Daha hızlı koşardım sever adım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine sana bakmak suya bakmaktır sana bakmak bir mucizeyi anlamaktır

Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır aşk sorgusunda şahanem yalnız kelepçeler sanıktır

Ne yazsam olmuyor

Çünkü bilenler hatırlar hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar bahçıvanlar değil tüccarlardır Sen öyle göz

Sen öyle toprak ve güneş ortaklığı sen teninde cennet kayganlığı iken sana şiir yazmak ahmaklıktır

Bir tek söz kalır Dişlerimin arasından

Ben sana gülüm derim

Gülün ömrü uzamaya başlar

Verdiğim bütün sözler

Sende kalsın isterim

Ben sana gülüm derim

Gül sana benzediği için ölümsüz

Yazdığım bütün şiirler

Sana başlayan bir kitap için önsöz

Sana bakmak

Bir beyaz kâğıda bakmaktır

Her şey olmaya hazır

Sana bakmak

Suya bakmaktır

Gördüğün suretten utanmak

Sana bakmak

Bütün rastlantıları reddedip

Bir mucizeyi anlamaktır

Sana bakmak

Allah'a inanmaktır

Bu yazı toplam 16791 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Turgay Çöpoğlu Arşivi