Cengiz Akgün

Cengiz Akgün

LOZAN, KURTULUŞUN TAPUSU!

LOZAN, KURTULUŞUN TAPUSU!

24 Temmuz 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ve öteki devletler arasında imzalanan Lozan Barış Antlaşması'nın doğuşu, Kurtuluş Savaşı'nda kazanılan büyük zaferle yakından ilişkilidir. Sevr Antlaşması ile dayatılan haksız koşulları reddeden Türkiye, askeri alandaki başarısını siyasi bir zaferle taçlandırmak istiyordu. Amaç, yeni kurulan Türk devletinin bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirmek, Misak-ı Milli hedefleri doğrultusunda mümkün olan en iyi şartları elde etmek ve İtilaf Devletleri ile olan sorunları kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturmaktı. Lozan, işte bu zorlu ve tarihi misyonun ürünüdür.

Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti için bir dönüm noktası olmuştur:

Tam Bağımsızlığın Tescili: Kapitülasyonların kaldırılmasıyla ekonomik bağımsızlığımız sağlanmış, yabancı devletlerin iç işlerimize müdahalesi son bulmuştur. Bu, Türkiye'nin egemen bir devlet olarak uluslararası alanda yerini almasının temelini oluşturmuştur.

Misak-ı Milli'nin Büyük Ölçüde Gerçekleşmesi: Antlaşma, Misak-ı Milli sınırlarının önemli bir bölümünü güvence altına almıştır. Anadolu ve Doğu Trakya'daki Türk hakimiyeti kesinleşmiştir.

Yeni Sınırların Çizilmesi: Türkiye'nin bugünkü sınırlarının büyük bir kısmı Lozan ile belirlenmiştir. Bu, ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanması açısından kritik bir adımdır.

Boğazlar Üzerinde Egemenlik Hakkı: Boğazlar Komisyonu'nun kaldırılması ve Boğazlar üzerindeki Türk egemenliğinin büyük ölçüde tesis edilmesi, stratejik açıdan hayati bir kazanım olmuştur.

Azınlık Hakları ve Mübadele: Azınlık hakları düzenlenmiş ve Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleştirilen nüfus mübadelesi, ulus devletleşme sürecinde önemli bir adım olmuştur.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Lozan sürecine başından itibaren büyük önem vermiş ve Türkiye'nin çıkarlarının en iyi şekilde korunması için direktifler vermiştir. Onun vizyonunda, tam bağımsız, modern ve güçlü bir Türkiye ideali yatıyordu. Lozan, bu idealin uluslararası alanda tescili anlamına geliyordu. Atatürk, antlaşmanın zorlu müzakereler sonucunda elde edilen bir başarı olduğunun bilincindeydi ve Türkiye'nin geleceği için bu antlaşmanın hayati önem taşıdığını vurgulamıştır.

İsmet İnönü ise, Lozan görüşmelerinde Türkiye'yi temsil eden başdelegedir. Zorlu müzakereler boyunca sergilediği diplomatik yetenek ve kararlılık, antlaşmanın imzalanmasında kritik bir rol oynamıştır. İnönü, Lozan'ı "yeni Türkiye'nin tapusu" olarak görmüş ve bu antlaşmayla Türkiye'nin bağımsızlığının ve egemenliğinin kesin olarak güvence altına alındığına inanmıştır.

Sonuç olarak, Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlık mücadelesinin siyasi arenadaki zaferidir.

Lozan antlaşması karşıtlarının emperyalizme hizmet etmekten başkaca amaçları yoktur!

Bu yazı toplam 2662 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Akgün Arşivi