O çok ünlü bir insan bir yazar filozof teorisyen bir ermiş yaşadığı çağın en radikal insanı çok yönlü dediğimiz insanlardan o bir şeytan zenginlere uşaklık etmiş bir garson kralların saraylarında ağırlanmış bir entelektüel adıyla şanıyla bir döneme damgasını vurmuş bir devrimci o kimdir o diyorsanız onun adı J.J Rousseau Fransa’nın Paris’e en uzak şehrinden üç ay yürüyerek gidebilecek kadar da bir deli bir doğa hayranı tanımayanlara sözüm yok onu bütün dünyanın eğitimcileri tanır sanatçılar edebiyatçıların en çok faydalandıkları adam Paris’e yürüyerek gitmesinin iki nedeni vardır biri parasızlık diğeri doğaya duyduğu hayranlık yorulduğu zaman ya bir handa yolunun üstünde bir han yoksa bir kayanın kovuklarına ya da mağaralarda dinlenmiş orta çağda hanlar çok önemlidir türküler söyleyip yürüdüğü bir gün söylediği türkülere hayran olan birisi hey türkü söyleyen adam bu türkülerin notasını da biliyor musun diye sorar o da bildiğini söyler oturur tartışır konuşur ve dost olurlar ve birlikte Paris’e giderler biraz daha açmak gerekirse rousseau 1789 Fransız devrimini hazırlayan hayata geçmesinde büyük katkıları olan bir filozoftur o zengin fakir bütün yurttaşların kanun karşısında eşit olmasını ister barış kardeşlik ve özgürlük fikrinin ilk yaratıcısı da odur yapıp ettikleri kendisinden sonra gelenlerin üstünde muazzam etkiler bırakmıştır hayatındaki en büyük şanssızlığı devrim gerçekleşmeden on yıl önce ölmesidir napolyon Rousseau olmasaydı Fransız devrimi asla olmazdı demiş sevgili dostlar bu kadar meziyeti olan adamın yaptıklarını anlatmakla yazmakla baş edemeyiz Rousseau önce Avrupa sonra fikir ve eğitim hayatına eserleriyle çok büyük katkılar sunmuştur bu konudaki önemli eserlerinden biri Emile’dir eğitim konusunu işlediği hacimli bir eserdir sosyal konular hakkındaki dünyaca ünlü eseri toplum sözleşmesi isimli eseridir din konusunu ve laiklik konusunu işlediği en önemli eseri Dağdan mektuplar’dır bu eserinde bilimi ve laiklik konusunu detaylı işler el attığı her konuda başarılı olmuş bir insandır delilik ve dahilim arasında yaşamış en önemli takıntısı Dostoyevski gibi annesidir onun da Dostoyevski gibi saf temiz bir kadındır annesi on yıl boyunca her akşam babasından annesini anlatmasını istemiştir ve bütün eserlerinde annesinin izi vardır Rousseau sadece sözünü ettiğim iyi işlerde değil bir sürü kötü işlerle de ilgilenmiştir mesela gittiği falcı sen çok kötü hasta ruhlu birisin senden olsa olsa bir köy papazı olur Rousseau bu sözlerden etkilenerek köyün falcısı isimli bir tiyatro eseri yazar eser çok beğenilir Fransa kralı bile izler Rousseau ile tanışma teklifinde bulunur ama Rousseau reddeder kafası bu kadar da karışık biridir bazen hiç yapmayacağı işleri yapar bazen bir kuzu gibi masum bazen bir aslan gibi hoyratça biri olur bir alman psikianalist Rousseau’yu yüksek zekalı aynı zamanda uysal çok duyarlı ve barışçıl biri olarak değerlendirir bana gelince beğendiğim en önemli eseri julie isimli eseridir defalarca okumuşumdur goethe julie yazılmasaydı ben genç wertherın acıları isimli eserimi asla yazamazdım demiştir Rousseau yalnız yaşadığı dönemin insanı değil günümüzde de eserleriyle çağımıza ışık tutmaktadır bence en ünlü eseri sanatlar ve bilimler isimli eseridir bu eserinde sanatın ve medeniyetin ahlakı doğallığı yok ettiğini savunduğu için bilim insanları tarafından eleştiriye tutulur bu konu günümüzde hâla tartışılmaktadır