İbrahim Karslı

İbrahim Karslı

İŞ KAZASI ALIN YAZISI OLMASIN

İŞ KAZASI ALIN YAZISI OLMASIN

Sevgili dostlar; günün her saatinde dönen çarkları çeviren hayatı emek emek inşa eden; şehirlerin köhne atölyelerinden, madenlerin derinlerinde hayatlarını kazanmaya çalışan işçi kardeşlerim ilk bir ayını geride bırakmak üzere olduğumuz yeni yılda sizlere ve ülkeye umut diliyorum, sağlık diliyorum. İş cinayeti olarak nitelendirdiğimiz işçinin vücut bütünlüğünü; yaşam hakkını tehdit eden yakıcı bir konuyu ele alarak en azından sizlere haklarınızı hatırlatmak istedim. Böylelikle sizin mücadelenize bir damla da olsa katkı sunmak bir işçi çocuğu olarak bizim borcumuzdur. Kimsenin başına gelmesin ama haklarımızı bilmek de bizim için hayati önemde.

İş kazası; işçinin işverenin emir ve talimatları altında işini yaparken, işine giderken veya işiyle ilgili herhangi bir faaliyeti esnasında kaza geçirmesidir.  Çalışma hayatında, kimi zaman iş sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle kimi zamansa işçinin ya da üçüncü bir kişinin hatası nedeniyle iş kazaları yaşanabilir. Ülkemiz iş kazaları açısından dünyada ilk on sırada yer almaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumu, iş kazası geçiren sigortalıya, sigortalının ailesine çeşitli yardımlarda bulunur. Bu yardımlardan yararlanmak için Sosyal Güvenlik Kurumu’na göre işçinin geçirdiği kazanın kanundaki iş kazası tanımına uyması gerekir. Bu hususta yaşanan kazanın iş kazası olarak tutanaklara ve emniyet kayıtlarına geçmesi bir hayli önemlidir. Hastanede yatan işçi bazen işvereni korumak amacıyla kazanın oluşunu farklı anlatmaktadır. Bu durumda hak kayıpları yaşanabilir.

İşveren, iş yerinde çalışanların güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Bunun için gerekli önlemleri kâğıt üstünde değil gerçekten almak zorundadır. İşveren her türlü iş sağlığı ve iş güvenliği önlemini almış olsa dahi bir kaza yaşanmışsa iş kazası yaşandıktan sonra da sosyal devlet ilkesi ve işçinin korunması ilkesi gereğince sorumluluklarını yerine getirmelidir. 

İşverenin iş kazası sonrasında, çalışana sağlık müdahalesinde bulunulmasını sağlamak, çalışanın sağlık kurumuna ulaşmasını sağlamak, kazaya ilişkin rapor tutmak ve kazayı üç iş günü içerisinde kuruma bildirmek gibi sorumlulukları bulunmaktadır. İş kazası geçiren işçi ise haklarını bilmek ve savunabilmek adına kaza sonrası bu konudaki yasal düzenleme hakkında bilgi sahibi olmalıdır. İşveren genellikle konuyu kapatma, iş güvenliği eksiklerini giderme ve levha vb eksikleri yerine getirmekle meşguldür.

İŞ KAZASI GEÇİREN BİR İŞÇİ NELER YAPMALIDIR?

İş kazası geçirdim ne yapmalıyım sorusu çalışanlar tarafından iş kazası geçirildikten sonra sorulur. Ancak sigortalı çalışan haklarını bilmeli ve bu sorunun cevabını bir kaza yaşanmadan önce öğrenmelidir. 

  • İş kazaları her zaman bir iş yerinin içinde yaşanmayabilir. Dışarıda çalışan bir işçi iş kazası geçirdiğinde kazadan ilk anda iş yerindekilerin bilgisi olmayabilir. Bu nedenle iş kazası geçiren işçi kazayı bir an önce işverene bildirmelidir.

 

  • İş kazası sonrası tedavi sırasında, işçi haklarını kaybetmemek adına kazanın oluşumunu doğru anlatmalı ve şikâyetlerini dile getirmelidir. İşçi doktorunun verdiği ilaçları almalı ve doktorunun önerilerine göre hareket etmelidir. Fizik tedavi vb. tedavileri aksatmamalıdır. Aksi halde rahatsızlığı artabilir ve kendi kusuru nedeniyle kendisine ödenen ödenekler de azaltılabilir.

 

  • İş kazası geçiren işçiye kurum, olması gereken tedaviyi bildirmesine rağmen sigortalı buna uymamış ise kaza sonrası yapılması gerekli olan tedavi yapılmaz ve geçici ya da sürekli iş göremezlik ödeneği verilmez.

 

  • İşçi bu ödenekleri alabilmek için tedaviyi kabul etmelidir.

 

 

  • İşçi hastaneden ayrılmadan evvel maluliyeti için gerekli başvuruları yapmalı, maluliyet durumu varsa heyet raporu almalıdır. İş kazası sürecini SGK’nın iş kazası biriminden takip etmeli, tahkikat raporunun bir an önce sonuçlanması için çaba göstermelidir.

İŞ KAZASINDA İŞÇİNİN HAKLARI NELERDİR?

İş kazası geçiren sigortalı çalışanın ve çalışanın yakınlarnın bir takım hakları bulunmaktadır. Bu haklar, iş kazası sonrası çalışanın sağlık durumu göz önüne alınarak verilir. 

  • Geçici İş Göremezlik Ödeneği: Çalışanın istirahatli olduğu sürede geçici iş göremezlik ödeneği verilir. İş kazası geçiren çalışana hastaneden kaç gün istirahat raporu verilirse çalışan o kadar günlük iş göremezlik ödeneği alır. Bu ödenek, çalışanın kaza sonrası aldığı istirahat raporunun ilk gününden itibaren ödenir. 
  • Ölüm Aylığı: Çalışanın iş kazası sonrası vefatı durumunda hak sahibi yakınlarına gelir bağlanır. İş kazası sonrası yaşanan vefat durumunda sigortalının çalıştığı süreye bakılmaz. Bir gün bile çalışmış olması bu aylığın hak sahiplerine bağlanması için yeterlidir. 
  • Sürekli İş Göremezlik Ödeneği: Çalışanın sağlık durumu değerlendirilerek sürekli iş göremezlik ödeneği verilebilir. Sağlık kurulu raporu ile meslekte kazanma gücünü yüzde on oranında kaybettiği belgelenen işçiye sürekli iş göremezlik ödeneği bağlanabilir. 
  • Cenaze Ödeneği: Kaza sonrası vefat eden çalışanın cenazesi için cenaze ödeneği verilir. Bu ödenek kazayı geçiren kişinin eşine, eşi olmaması durumunda çocuklarına; eşi ve çocukları olmaması durumunda anne babasına verilir. Cenaze gerçek ya da tüzel kişilerce kaldırılacaksa ödeme bu kişilere de yapılabilir.
  • Evlenme Ödeneği: Çalışanın gelir bağlanmış kız çocukları için evlenme ödeneği  verilir. İş kazası sonucu annesini ya da babasını kaybetmiş kız çocuğu evlendiği takdirde ölüm geliri kesilir. Evlenen kız çocuğuna iki yıllık ölüm geliri evlenme ödeneği olarak ödenir.

Bunların dışında; iş kazası geçiren işçi, kaza sonrasında dilerse MALULİYET ve KUSUR DURUMUNA göre işverene maddi ve manevi tazminat açabilir. İşçi kaza sonucu ölmüşse yakınları, destekten yoksun kalma davası açabilir.

Bazı işçilerse kazanın ardından “iş kazası geçirdim şikayetçi olmadım” diye düşünerek dava açma haklarını da kaybettiklerini düşünür.  Ancak işçi şikâyetçi olmasa da maddi ve manevi tazminat açma hakkı bulunmaktadır.  İşçi, kaza sonrası herhangi bir nedenle şikâyetini geri çekmesi ya da şikayetçi olmaması durumunda tazminat davası açma hakkını kaybetmez.

İşçinin alacağı tazminat kazadaki kusur oranı, işçinin yaşı, geliri, maluliyet oranı esas alınarak bilirkişi tarafından hesap edilir. Manevi tazminat maluliyet oranına göre hâkimin takdirinde olup daha sonra talep artırtılamaz.  İş kazası geçiren işçilerin cevabını en çok merak ettikleri konuların başında “iş kazası geçiren işçinin maaşı kesilir mi?” sorusu gelir. Kazayı geçiren işçi ne kadar süre istirahat raporu almışsa o kadar süre boyunca geçici iş göremezlik ödeneği verilir. Bu ödenekle raporun ilk gününden itibaren ödeme almak mümkündür.  Bunun yanı sıra “iş kazası raporu maaştan kesilir mi?” sorusu da merak edilen konular arasındadır. Sosyal Güvenlik Kurumu, iş kazası dışındaki raporlar için raporlu sürenin belli bir günden sonrasını ödemektedir. Alınan her rapor maaştan kesilmez; dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumu geçici iş görmezlik parası ödemez. İş kazası durumunda ise raporun tamamı için ödeme yapılarak iş kazası geçiren çalışanın gelir kaybı yaşaması önlenir. 

Bir iş yerinde sigortasız olarak çalışan bir kişi, çalışırken iş kazası sayılan haller tanımına giren bir kaza geçirdiği takdirde, tıpkı sigortalı bir işçi gibi değerlendirilir ve sigortalı bir işçinin sahip olduğu tüm haklardan yararlanabilir. Sigortasız işçi iş kazası geçirdiğinde, sigortalı gibi tüm haklardan yararlansa da işveren kayıt dışı işçi çalıştırdığı için para cezası ile cezalandırılır.

İş kazası sebebiyle tazminat davası açma süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. İş kazasında işçinin hakları kapsamında tazminat davaları genel itibariyle bir yıl süre içinde neticelenmektedir. Hukuk davalarında, davaların tamamlanmasında ön görülen on ay ve on beş ay dava sonuçlanma süresi belirlenmiştir. Ancak uygulamada 2/3 yıllık sürelerle karşılaşılmaktadır. Tazminata olay tarihinden itibaren faiz işler. Bu nedenle işçinin hak kaybı olmaz.

Tüm sevdiklerimizin işlerinden evlerine sağlıklı ve mutlu dönmesini diler kazasız belasız bir yıl dilerim.

 

Bu yazı toplam 25432 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
İbrahim Karslı Arşivi