Cengiz Akgün

Cengiz Akgün

İNSANLIĞIN İKİ BÜYÜK DÖNÜM NOKTASI!

İNSANLIĞIN İKİ BÜYÜK DÖNÜM NOKTASI!

Rönesans ve Aydınlanma, tarihin akışını büyük ölçüde değiştiren iki devrim niteliğinde dönemdir.

Her ikisi de, kendi zamanlarının bilgi anlayışını, sanatını ve toplumsal yapısını kökten dönüştürmüştür.

Rönesans: Yeniden Doğuşun Zamanı

Rönesans, 14. ve 17. yüzyıllar arasında Avrupa'da yaşanan ve "yeniden doğuş" anlamına gelen bir dönemdir. Bu dönem, antik Yunan ve Roma'nın bilim, sanat ve felsefesine yeniden ilgi duyulmasıyla başlamıştır.

Rönesans, insan merkezli bir dünya görüşünü, bireyciliği ve insanın potansiyeline olan inancı vurgulamıştır. Leonardo da Vinci, Michelangelo gibi sanatçılar ve Galileo Galilei, Nicolaus Copernicus gibi bilim insanları, bu dönemin öncü isimleridir.

Sanatta perspektifin kullanımı, anatomik doğruluğun aranması ve edebiyatta hümanizmin yükselişi, Rönesans'ın ayırt edici özelliklerindendir.

Rönesans, sadece sanat ve bilimde değil, toplumsal yapıda da değişimlere yol açtı.

Feodalizmden kapitalizme geçişin temelleri atıldı, şehirler büyüdü ve eğitim yaygınlaştı.

Bu dönem, matbaanın icadı ile bilginin yayılmasını kolaylaştırdı ki bu da Aydınlanmanın önünü açacaktı.

Aydınlanma: Akıl Çağı

Aydınlanma, 18. yüzyılda Rönesans'ın bıraktığı miras üzerine inşa edilmiş, akıl ve bilgiye dayalı bir dünya görüşünü savunan bir dönemdir.

Bu dönemin temel düşüncesi, insanların akıl yoluyla doğru bilgiye ulaşabileceği ve bu bilgi ile toplumlarını daha iyiye, daha özgür ve adil hale getirebileceğiydi.

Voltaire, Jean-Jacques Rousseau, Immanuel Kant gibi düşünürler, insan hakları, özgürlük, eşitlik ve demokrasi kavramlarını öne çıkardılar.

Aydınlanma, bilimsel yöntemin gelişimine önemli katkılarda bulundu.

Isaac Newton'un fizik yasaları, bu dönemin bilimsel devriminin sembolüdür. Aynı zamanda, bu dönemde ortaya çıkan fikirler, Amerikan ve Fransız Devrimleri gibi siyasi devrimlerin de temelini oluşturdu.

Sonuç

Rönesans ve Aydınlanma, birbirini takip eden ve birbirini besleyen dönemler olarak, insanlığın bilgiye, sanata ve özgürlüğe olan bakışını dönüştürdü.

Bu dönemler, bugün de yaşadığımız dünyanın temel taşlarını oluşturdu.

Modern demokrasiler, bilimsel araştırmalar, insan hakları ve sanatın değeri, bu iki büyük dönemin mirasıdır.

Bu nedenle, geçmişe bakarak geleceği şekillendirmek için, Rönesans ve Aydınlanma'nın derslerini unutmamak büyük önem taşır.

Her iki dönem de, insanlık tarihinin belki de en parlak ve dönüştürücü zaman dilimleridir.

Rönesans ve aydınlanma ancak yüzyıllar sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimci ve ilerici bakış açısıyla Anadolu topraklarıyla buluşacaktı.

Bu yazı toplam 5735 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Akgün Arşivi