Beş kişiyiz dördü iki siyasi partinin elemanı ben henüz bir parti belirlemiş değilim.

Beni temsil edebilecek bir parte henüz anasından doğmadı.

İktidar Partisi’nin elemanları hale bu partinin ülkenin sorunlarını çözeceğini halkı zenginleştireceğini ülkeye demokrasi getireceğini iddia ediyorlar.

Muhalefet partisinin elemanları onlara partilerinin hayatı sakatladığın, halkı yoksullaştırdığını, toplumsal gruplar arasındaki birlik beraberliği bozduğunu, halkı cahilleştirdiğini anlattılar.

Ama nafile...

Sağolsun arkadaşlar yaşanan gerçeklere ikna edilemediler.

Genel Başkanlarının birer taklidiydiler.

Ben emelilerin, işçilerin ve köylülerin trajik durumlarını anlattım.

Örnekler verdim ama yok...

Toplumsal konularda düşünen, fikir yürütenler ülkenin sorunlarını tespitinde daha çok siyasi ve ekonomik karaların sebeplerini tartışıyorlar.

Oysa ülke sorunlarının çıkmasında en etkili neden psikolojiktir.

Bu ülkede işlenen suçların çoğu ekonomik ve siyasi nedenlerden değil ruhsal sarsıntılardan bununda nedeni bilinçsizlik kişinin kendine olan güvensizliği .

Kimse hatalı olduğunu söyleyemiyor.

Kimse kimseyi hatasından dolayı affetmiyor.

Kimse kimseyle tartışmıyor, en küçük bir yanlış için birbirlerini kırıyor, incitiyor hatta öldürüyor.

Toplumu yakar, yıkan içten içe çürüten sevgisizlik, şiddeti, nefreti, kini ve tüm kötülükleri toplumun içine eden sevgisizliktir.

Ne yazık ki, bu toplum bir bilinmezlik içinde çırpındıkça çırpınmakta daha da derinlere batmaktadır.

Kimse siyasetçilerin bu toplumu nereye götürdüğünü analiz edip müdahale edemiyor.

Ülkemizde korkunç şeyler yaşanıyor.

İnsanın bozuk para kadar değeri yok.

Bu ülkenin yurttaşları sahibi olan bizler ne yazık ki ülkemize olan yurttaşlık görevlerimizi yerine getiremiyoruz.

Çünkü birbirimizi sevmiyor, dinlemiyor, birbirimizin haklarına anlayış göstermiyoruz. Oy verdiğimiz partilere gösterdiğimiz saygının binde birini kendimize göstermiyoruz.(Ne yazık ki çoğumuz böyleyiz)

Sistem farklı biçimlerde çoğunlumuzu dekarte etmiş yalnızca kendisine hizmet etmemizi kendisini dinlememizi istiyor.

Bunda da çok başarılı.

Fikir sahibi olan insanların fikirlerini halka ulaştırması  engelleniyor.

Bu insanlar tehlikeli insanlar gibi lanse ediliyor.

Kapitalist yönetimlerde sistem böyle yürür.

Böylesi ülkelerde politika kirli bir iştir.

Bataklığa benzer...

Kişi bataklığa düşmemek için başkasını feda eder.

Şimdi elbette bunları bizde biliyoruz diyenler olacaktır.

Biliyorsan buradan nasıl kurtulacağımızı da söyle diyorsun diyeceksin.

Söylerim tabi...

En başta bu toplum kendi kendisiyle yüzleşecek.

Ve kendi yarattığı şiddeti, eşitsizliği kabul edecek.

Kolay değil ama imkansızda değil.

Toplumsal zihniyet değişecek ataerkil devlet ve bazı yurttaşlar kendilerini sorgulayacak...!