Aktan Uslu

Aktan Uslu

Haber sokakta, haber halkta

Haber sokakta, haber halkta

Mesleğe başladığım 1994 yılım Gebze’de merhum Belediye Başkanı Ahmet Penbegüllü’nün belediye başkanlığı dönemine denk gelmişti.

Gazeteciliğin, yerelde hala gazetecilik gibi yapıldığı yıllardı.

Benim mesleğe başlarken ilk durağım bir sanayicinin, (Özgün Kablo iştiraki Özgün Haber) olmasına karşın gazete sahibi gazetecilerin çoğunlukta olduğu, mesleğin bugünkü gibi her tür erozyona uğramadığı bir süreçti.

Başkan Penbegüllü’nün çeşitli mahallelerde düzenlediği halk meclisleri müthiş keyif aldığım ortamlardı.

Uzun bir aradan sonra bir halk meclisine tapu vakası bahanesiyle Adem Yavuz Mahallesi’nde katıldım.

Yuvarlama; 3 saati tapunun konuşulduğu 4 saatlik toplantıda tapu haberinin yanı sıra 7-8 civarı haber, bir de yorum türetmiştim.

Eskaza..

Önceki cuma günü akşamı bu sefer Cumhuriyet Mahallesi’ndeki halk meclisi..

Her iki toplantıda Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’ün söyledikleri üzerinden ürettiğim haberler bir tarafa..

Söz alıp konuşan her bir vatandaşın şikâyetçi olduğu da haber, beklentisi de.

Günümüz medyası; ekseri gazeteci olmayan ve gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayanların yayın organları.

Onların hepsi bir diğer tanımla girişimci ve ticaretin kanunu kuralı gereği bir girişimci bir işe yatırım yaptığında, o işe yatırdığı sermayenin kendince ölçüp bittiği bir süreçte geri dönüşünü ister..

Bu kar marjı yüksek sektörler için geçerlidir.

Kar marjı inanılmaz düşük veya kıt kanaat bir sektör olan gazeteciliğe, bilinen bu duruma karşın girişimci, niye yatırımda bulunur?

Sorunun yanıtı gayet net.

Ülke genelinde belki birkaç tane, “Halk için gazete çıkartıyorum” diyen girişimci vardır, yoktur..

Ama çoğunluğu..

Ya ticareten ya siyaseten ya ikisi birden..

Yan iş ve uğraşlarına kaynak aktarmak için, gerekirse yeri geldiğinde bir silah, bir güç unsuru olarak kullanmak için bu iş koluna yatırımda bulunuyor.

Basına yatırımından farzımisal; 5 TL zarar ediyorsa basından sebep diğer işkollarından 25 TL kazanıp devranını sürdürüyor.

Bu zemin beraberinde farklı gelişmeleri de getirmiyor değil..

Örneğin, basın içinde yer alanlar da yayınlarından aldığı güçle farklı iş kollarına yönelebiliyor.

Yakın tarihte İzmit’te, güzellik merkezi açıldı.

Yan iş olarak kafe, emlakçı açanlar var.

Ancak bazı durumlarına da öyle güzel teşhir ediyorlar ki.

Geçenlerde onlardan biri..

“Yılın en”i “yarışmaları” ile hayli bilinen biri 17’nci yılını kutladı.

Basın sektöründe 17’nci yıl” sloganıyla.

Gazetecilik bile diyemedi ve neticede belki de kendisini teşhir etti.

Yapılan gazetecilik mi idi ki, gazetecilikte 17’nci yıl olsun.

Bu hafta içi gidemediğim ama gidemediğim için hiç de üzülmediğim bir toplantı Çayırova’da..

Çayırova Belediyesi’nde gerçekleşti.

Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi, tabiri caizse küçük bir “ordu” ile belediyenin yatırımlarını gezdirdi.

Boyunlarında, karizmalarını bozuyor olsa gerek, fotoğraf makinesi, yoktu.

Ellerinde bir not kağıdı, kaleme..

Fotoğraf karelerinde ben denk gelmedim.

Belli..

Çayırova Belediye Basın Bürosu’nun gönderdiğini haberleştirecekler ve bu meslek için ne acıdır ki adeta, “Bunu yaz” diye dayatılanı yazacaklar veya yazdılar.

İyi de o basın “ordusu..”

Bölgemizde dört ilçe belediyesinin inadına eş zamanlı düzenlemesinden ötürü zaman zaman gidebildiğim Çayırova Belediye Meclisi’nde neredeler örneğin.

Hadi dört ilçede eş zamanlı..

O kalabalığın dörtte birinden de caydım, biri bile nerede yahu?

İktidar toplantı düzenlediğinde mekanlara sığmayan o “ordu”..

Ana muhalefet veya muhalefet çağırdığında nerede?

Ve şuna eminim ki..

Önümüz seçim.

Varsayalım iktidar değişti.

Ben önümüzdeki dönemde..

İktidar, ana muhalefet, muhalefet “puan cetveli”nin allak bullak olup yer değiştirmesi olasılığında da aynısını soracağım..

İktidar toplantı düzenlediğinde mekanlara sığmayan o “ordu”..

Ana muhalefet veya muhalefet çağırdığında nerede?

Şu yanlış anlaşılmasın..

Atanmışı seçilmişi ile kenti yönetenlere, mesleğimden sebep zaman zaman limonileşebilirim ancak hiçbir takıntım yok.

Onların da eylemleri, söylemleri haberdir, haberleşir.

Ancak nasıl siyasette halka rağmen halk yönetilemezse yani en azından bence;

Halka rağmen..

Halka rağmen ne kelime halk olmadan asla, gazeteciliğin hükmü olmadığı kanaatindeyim.

Ondan sebep hep dedim, derim, diyorum.

Haber belediyelerin epostalara gönderdiği icraat bildirileri de değil.

Haber sosyal medya batağında değil..

Ya da aslında sosyal medyada da haber var ama meseleye nereden baktığınıza bağlı.

Bkz:

https://l24.im/Wtea7

Yani demem o ki, haberin ihbarı sosyal medyada olsa dahi sadece ihbarı orada. Haber yine sokakta, illakin sokakta, halkta diyorum.

Başka da bi’şi

Hadi yine iyisiniz, kısa kesecem bugün. Demiyorum!

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 3479 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi