İsmail Kadı

İsmail Kadı

GÖÇ VE MÜLTECİLİK ÜZERİNE...!

GÖÇ VE MÜLTECİLİK ÜZERİNE...!

 

Sığınmacılar ve Göçmenler Dayanışma Derneği’nin 28-29 Ekim tarihlerinde Antalya’da düzenlemiş olduğu farkındalık seminerine katıldım.

İki günlük seminerde Uluslararası yardım kuruluşlarının değişik sunumları oldu.

Halen Dünya’da en fazla mülteci durumunda olan ülkeler arasında ilk sırada Suriye, Sudan, Irak olmak üzere pek çoğu Ortadoğu, Afrikalı 22,5 milyon insandan söz ediliyor.

Bu rakamlar kesin bilgiler değil.

Bu konuyu neye dayanarak söylüyorum; ortada hiç kimsenin elinde kesin veri bilgisi olmadığı izlenimini aldım.

Düşünün Türkiye’de 3.3 milyon Suriyeli’nin olduğu söyleniyor.

Bunu kim söylüyor, İç İşleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Temsilcisi Uzm. Salih Aykut Özen.

Ülkemizde bulunan Suriye, Irak, Sudanlı sığınmacılar geçici koruma statüsünde olduğu vurgusu yapıldı.

Sığınmacılar ve göçmenler Derneği Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak Türkiye’de yaşayan  3.3 milyon Suriyeli’nin yılda 224 bin çocuk Dünya’ya getirdiği bilgisini verdi.

Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği İletişim ve Enformasyon Sorumlusu Sercan Hacılar Türkiye’deki faaliyetler konusunda neler yaptıkları konusunda bilgilendirmede bulundu.

Uluslararası Göç Örgütü (İOM) göçmen algısı iletişim konusunda sunum yaptı.

Birleşmiş Milletler UNISEF temsilcisi çocuk ve medya konulu bilgiler verdi .

Genel olarak iki günlük seminerde verilmek istenen mesaj; herkes günün birinde ülkesini ve doğup büyüdüğü topraklardan kendi isteği dışında ayrılmak durumunda kalabilir.

Bu yüzden ülkemizde geçici koruma altında olan sığınmacılar hakkında haber yapılırken daha hassas olunması yönüne dikkat çekildi.

Güneydoğu’lu bazı gazeteciler  “bizi buraya nasıl haber yapmamız konusunda baskı altına almak için mi davet etttiniz” yönünde itirazları oldu.

İki günlük seminerde öne çıkan konuları sıralamak gerekirse geçici koruma statüsünde bulunan Suriyelilerin büyük bölümü bu ülkeden geri gitme ihtimali az olduğu izlenimi oluştu.

Esas konu, ülkemizde bulunan bu insanların acilen entegrasyonunu sağlamak gerekir.

Eğitim ve sağlık alanında gerekli önlemleri geç kalınmadan alınmalıdır.

Ülkemizin Güney sınırları içerisinde bulunan illerimizde ve kasabalarımızda oldukça fazla Suriyeli göçmen bulunmakta.

Uluslararası sözleşmeler gereği, sığınmacı insanlar kendileri ülkelerine geri dönmediği sürece sınırdışı edilemiyor.

Biz Suriye ve Irak konusunun nedenlerini değil, sadece sonuçlarını konuşabiliyoruz.

Bu yüzden esas fotoğrafı gözden kaçırıyoruz.

Ülkelerini terk ederek gelen bu insanları topraklarından ve yurtlarından koparanlar esas bu göç dalgasının sorumlusudur!

Sokaklarımızda dilenen insanlar bu sürecin mağdurlarıdır.

Eğer sorgulanacaksa bu konular sorgulanmalı.

Bu yazı toplam 1242 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Kadı Arşivi