Aktan Uslu

Aktan Uslu

Diliskelesispor = Ebru Timtik... o da eşittir Recep Öğrek + =

Diliskelesispor = Ebru Timtik... o da eşittir Recep Öğrek + =

Yorumun başlığına bakıp, “Ne alaka” diye düşünmüş olabilirsiniz.

 

Hepsi ve diğerleri birbirleriyle direk ilişkili ve çok alaka…

 

Hepsinin ama hepsinin temelinde bir adalet arayışı var.

 

Hatta ve hatta adaletsizliğe maruz kalıp o adaletsizliğin farkında olmayan, farkında olsa da sineye çekip adaleti aramayanlar var.

 

Yani adaleti aramayanlarla adalet arayanların birbiriyle bağı var.

 

Adaleti aramayanlar “Kim?” diye soracak olursanız

Başka AKP ve MHP olmak üzere; il ve ilçe teşkilatlarının kongresinde seçime genel merkez talimatıyla tek adayla gidilen tüm partilerin, tüm üyeleri.

 

Kendi il ve ilçe başkanlarını belirleme adaletleri ellerinden alındı.

 

Hatta “Madem kongreye tek adayla gidilecek. Bari o adayı ben belirleyeyim” deme hakları da ellerinden alındı.

 

Demokrasiyi amaç değil araç edinen partilerinin o şekilde gerçekleşen kongrelerinde oy kullanıp bir teferruatı yerine getiriyorlar.

 

Memlekette ve partilerinde olmayan adaleti, çiğnenen haklarını, üyesi oldukları partilerde aramıyor.

 

**

 

Malumunuz; koronavirüs tedbirleri kapsamında başta futbol olmak üzere sportif ligler de hayli sekteye uğradı.

 

Bölgemizde yer alan Diliskelesispor başta olmak üzere ülkemizde çok sayıda kulüp takımı, Bölgesel Amatör Lig’e yükseltilmemenin isyanı içinde.

 

Kendi haklılıklarını savunurken; İstanbul SAL’da yükselme grubu içinde yer alan tüm takımların BAL’a yükseltilmesi dâhil gösterdikleri tüm örneklerde haklılar.

 

Yine futbolda; diğer liglerde de benzer çok sayıda vaka var.

 

Diliskelesispor ve emsal durumda olan tüm spor kulüpleri/takımlar; memlekette olmayan adaleti arıyor..

 

**

Recep Öğrek vakasını duydunuz mu?

 

Gazetemiz dahil yerel basından kaçırdıysanız, ulusal basından yakalamış da olabilirsiniz.

 

https://www.gebzehaber.net/engelli-recep-ogrek-yasam-savasini-kaybetti-66188h.htm

 

Sakarya’nın Hendek İlçesi’nde yaşayan zihinsel engelli bir yurttaşımız.

 

Haberleştirmiştim. Hikâyesinde çok detaya girmeyeceğim.

 

O Recep Öğrek; üstelik o gün tek kolu alçıda iken Kemal Atış ve iki kardeşi tarafından öldüresiye dövüldü.

 

Komalık oldu.

 

Sakarya’daki hastanelerde ilk tedavilerinin ardından Gebze Özel Yüzyıl Hastanesi’ne sevk edildi.

 

Yoğun bakımdaydı. Kurtarılamadı.

 

Recep Öğrek’i komalık edecek derecede döven Kemal Atış ve kardeşleri, o vaka sonrası galiba bir gün süreyle gözaltında tutuldu. Serbest bırakıldı.

 

Henüz Recep Öğrek’in hayatta olduğu günlerdeydi ama o zaman diliminde dahi serbest bırakılmaları, başta aile ve mahalle efradı olmak üzere kamu vicdanını yaraladı.

Şimdi “katil” yaftası ile cinayet sanığı konumundalar.

 

Başta dayısı Ahmet Öden olmak üzere ailesi, memlekette olmayan adaleti arıyor..

 

**

Avukat Ebru Timtik vakası malum. Bir önceki yorumumda da değinmiştim.

 

Timtik vakası sonrası toplumun bazı kesimlerinin yaklaşımı da malum.

 

Neden ve niçin öyledir, çok ayrı bir yorum konusu.

 

Bir tanesini örnekleyeceğim.

 

Afyonkarahisar’ın Sandıklı İlçesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Mustafa Çöl; “Savcı Mehmet Kiraz’ın katillerinin adliyeye girmesine yardım eden Ebru Timtik ölüm orucu sırasında gebermiş” diye bir paylaşımda bulundu.

 

Gazeteci Yazar Cem Küçük, Mustafa Çöl’e “Ben de sizi tebrik ediyorum Sayın Belediye Başkanım. Net ifade ettiniz. Teröriste terörist” denir diye yazmış.

 

Mustafa Çöl’ün Cem Küçük’e yanıtı ise şöyle: “Sevgili Cem Küçük. Haberlerden duydum. Kulaklarım çınladı. Biz eğilip bükülen yazarlardan medyacılardan bıktık, senin gibi dimdik duran insanları görünce gurur duyuyoruz.”

 

Konuyu biraz daha detaylı inceledim ve iyi kötü bilgi sahibiyim. Gerek Avukat Ebru Timtik gerekse ölüm orucunu sürdüren Avukat Aytaç Ünsal’a yöneltilen suçlamaların hiç birinde ortada delil namına hiçbir şey yok. Bir ‘gizli tanık’ üzerinden tutuklu yargılanıyorlar-dı- ve kendilerinin de yargılandığı dava dosyası Yargıtay’da. (Kaynak: Hukukçu Yazar İbrahim Karslı)

 

Ama toplumun önemli bir kesimi tarafından; hele ki biri belediye başkanı biri gazeteci olan kesimi tarafından da hükümleri, “Terörist” olarak biçildi.

 

Bu yaklaşım biçimi hangi insanlığa, hangi anlayışa sığar.

 

Memlekette zaten olmayan adaleti onlar da aramıyorlar ancak gün gelir devran dönerse..

 

Memlekette Hükümet el değiştirirse..

 

Yeni gelen Hükümet mevcut Hükümet’in siyasi düşünce olarak tersi ama uygulama olarak tıpkısı olursa..

 

Hele ki “adalet” anlayışı aynı olursa..

 

Gün gelir, adaleti aramak durumunda olabilirler.

 

Bir zamanlar, bu zamanlar, yokluğuna alkış tuttukları olmayan adaleti ararlar.

 

Aynı zümrenin; 28 Şubat sürecinin mağduru olan zümrenin adaleti aradığı süreçte en azından şahsım adına utanılacak, başımı öne eğecek hiçbir tutumum olmadı.

 

Aksine türban eylemlerini de, türban özgürlüğünü de savundum.

 

Genelkurmay Başkanlığı’nın muhafazakâr basına o süreçte uyguladığı akredite dâhil olmak üzere her türlü adaletsizliğe isyanımı ifade ettim.

 

Elbette sözüm meclisten dışarı olanlar var.

 

Sözüm meclisten içeri olanlar içinse ifadem şudur:

 

Adalet anlayışınıza da, İslam anlayışınıza da:

 

Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayın” şeklindeki İslam anlayışından dahi rotayı saptırmış durumdasınız.

 

Adaletiniz şaşmış, çok mu?

 

Memlekette, olmayan adalet.

 

 

**

 

Örnekleri veya yazdıkça sinirlenerek atar giderlerimi yoğunlaştırmak mümkün.

 

Ama memlekette olmayan adaleti hangi gerekçeyle arayan olursa olsun bir bütünün parçası onlar.

 

İşte bu bakımdan Diliskelesispor = Ebru Timtik o da eşittir Recep Öğret + = diğerleri.

Memlekette olmayan adaleti arayan tüm “adalet” mağdurları, birleşmeli.

Bu yazı toplam 1099 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi