Aktan Uslu

Aktan Uslu

AKP’li meclis üyeleri istifa etmekte özgür!

AKP’li meclis üyeleri istifa etmekte özgür!

“Herhangi bir söz verme konusunda; ben bir meclis üyesi olarak bir CHP’li meclis üyesine mecliste söz vermek durumunda olmadığımı belirtmek isterim”

 

Yaşar ÇAKMAK

Siyaset Bilimci

KBB Başkanvekili

Gebze Belediye Meclisi AKP Üyesi

 

**

 

Yaşar Çakmak’ın Gebze Belediye Meclisi’nin ocak ayı olağan toplantısında sarf ettiği yukarıdaki sözler, dilimizin esnekliğinden sebep ekseriyetle farklı algılandı.

 

Çakmak daha önceleri hatta aynı toplantıda bile muhalefetin çok konuşmasından olan rahatsızlığını zaten ifade etmişti.

 

Hayli sert tepki çeken son açıklamasından önce ise Gebze Belediyesi CHP Meclis Üyesi Saide Arslan Çalışkan, Başkan Büyükgöz’den,

 

Hünkâr Çayırı’nda yapılacak projeye dair, projenin hazırlığı aşamasında halka başvurma sözü verilmesini istedi.

 

Yaşar Çakmak da söz siyasi veya grup olarak kendini de bir şekilde bağladığından olsa gerek, bir CHP’li meclis üyesine böylesi bir söz verilemeyeceğini ifade etti.

 

Eskaza Yaşar Çakmak, Gebze Belediye Başkanı olsaydı o meclisin hali ne olurdu, düşünmek bile istemem. Ayrı meseledir.

 

 

Yani Çakmak’ın bu sefer kırdığı pot, bir öncekilerine oranla çok daha büyüktü ve çok daha fazla tepki çekti.

 

Bir de o an salonda olan ve gözlemleyen biri olarak şunu ifade etmek isterim.

 

Avukat Güler Şahin Gençay haricinde..

 

Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz dâhil Gebze Belediyesi AKP Meclis Grubu’ndan bir kişi dahi Çakmak’ı savunabilecek konumda değildi. Büyükgöz sadece CHP’li Çalışkan’ı değil önce Çakmak, sonra Gençay’ı da sakin olmaya davet etti ama ok yaydan çıkmıştı.

 

Bu gibi tartışmaların genel anlamda yaşanan vakalarındandır.

 

Herhangi bir partinin belediye meclis üyesine, diğer partinin belediye meclis üyesi bu tür söz dalaşlarına girdiğinde grubundan diğerleri de partilisi meclis üyesi lehine tartışmaya dâhil olur. Gençay’ın sönük kalan bir çıkışması hariç, olmadı.

 

**

 

Şahsıma ait Facebook sayfasında, haber linkinin altına gelen yorumlara göz atıyorum. Şu ifadeler –özetle- dikkatimi çekti:

 

Olcay Öğüt: Uzun yıllar yerel ve genelde iktidarda kalınca bırakın ilçeyi, ili hatta ülkeyi, dünyayı kendilerinin sanıyorlar.

 

Savaş Gayretli: Şu kibire baksana, yazık.

 

Mustafa Cebeci: Bu tavır tam bir cehalet veya da hedeflenen makam ve mevkii için bir yerlere göz kırpmaktır.

 

Seyhan Topaç: Kendileri konuşmak için değil el kaldırmak için geldiklerinden söz söyleyenler zorlarına gidiyor sanırım.

 

**

 

AKP’li belediye meclis üyelerinin muhalefet partilerindeki belediye meclis üyelerinin gerek konuşmalarından, gerekse kendilerine göre “çok konuşmalarından” duydukları rahatsızlıklara çok defalara tanık oldum.

 

Bu tutumlarının çeşitli sebepleri var.

 

Muhalefet her ne derse desin, sonuçta karar gücünün kendilerinde olmalarından sebep fuzuli uğraş ve zaman kaybı olarak görüyor olabilirler.

 

Siyasette de güç zehirlenmesi diye bir hastalık var. Bu hastalığa yakalanıp henüz farkında olmamış, olabilirler.

 

Hepsi için elbette geçerli değil ama biat denilen ve adına kültür dedikleri çağdışılık ve kültürsüzlükte, kendilerinin biat ettiklerine başkalarının da biat etmesi gibi nafile bir beklenti içinde olabilirler.

 

Ancak unuttukları bazı önemli detaylar var..

 

Demokrasi, sadece seçim sonuçlarına endeksli olarak seçim kazananın görev süresince “tek adam”, “tek hâkim” olması değildir.

 

Demokrasi, hedef her ne ise o hedefe ulaşmak için kullanılan bir araç değildir. Demokrasi çoğulculuk, edinilmesi ve korunması gereken bir değerdir.

 

Gerek iller gerekse ilçelerde, beldelerde belediye meclisleri o yerleşim yerinin yerel parlamentosu mahiyetindedir.

 

Belediye meclislerinin toplanacağına dair ön haber veya duyurularda önemli bir detaya da dikkat çekmek isterim. Meclisin toplanacağı saat yazılır ama kaç saat veya saat kaça kadar süreceğine dair bir tanımlama yer almaz.

 

Belediye meclislerinde kararları oy birliğiyle geçirmek iktidarda olan partiler için önemlidir. Gebze Belediye Meclisi’nde son Hünkâr Çayırı mevzuuna gelecek olursak oylamada şu refleksler görülmüştür.

 

KBB ile protokol imzalanması için Başkan Büyükgöz’e yetki istenen önergenin gündeme alınması için yapılan oylamada CHP’nin yanı sıra İYİ Parti Grubu da ret oyu kullanmıştır. Başkan Büyükgöz, İYİ Partili Kayhan Özler’in sorularını yanıtlamış, akabinde İYİ Parti’nin oyu, önergenin oylanmasında kabule dönüşmüştür.

 

CHP önergenin onaya sunulduğu oylamada bu sefer çekimser oy kullanmıştır. CHP’li Saide Arslan Çalışkan üzerinde daha çok konuşulmasını istemiş ve ikinci oylamada CHP’nin oyu da kabule dönüşmüştür.

 

Şimdi…

 

Ya Yaşar Çakmak ile birlikte Çakmak gibi düşünen AKP’li meclis üyeleri gidip Büyükgöz’e “Değmezdi. Oy çokluğuyla geçirip vakit kaybetmese idik” desin!

 

Ya da..

 

Belediye meclislerinde muhalefetteki meclis üyelerinin çok konuştuğunu düşünen..

 

Onlara gerek konuşmak için gerekse halka söz verilmesi istendiğinde söz verilmemesini savunan her kim varsa..

 

Aktif siyasetteki varlığı sözde değil özde vatan, millet, kent ve kentli içinse..

 

Vatanın, milletin, kentin ve kentlinin selameti için..

 

İstifa etme özgürlüğünü kullansın diyorum.

 

Muhalefetin bu tutumları onlar için vakit kaybıysa, bizzat kendileri bu kent için vakit kaybıdır aslında diyorum..

 

Daha ne diyim. Başka da bi’şi demiyorum.

 

Bu yazı toplam 1191 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi