Emekçi, emekli ve pay meselesi

Emekçi, emekli ve pay meselesi

 

 

Sanayi yoğunluklu bir kentte yaşadığımız için genelde bizim yaşamımıza çok etki etmese de ‘’ihracat-ithalat’’ dengesi arasında sanki varmışız gibi hissederiz kendimizi.

Buradan yola çıkarak, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ortaya koyduğu veriler bizi ya mutlu ya da mutsuz eder.

Değerlendirme içindeki ironiden bağımsız olarak, bu kez emekliler ve emekçiler değil, ihracatçıların mutsuz olduğuna ve bu nedenle de kendi alanlarında bir başarıyı yakaladıklarından söz edilemeyeceğine vurgu yapacağım.

Onlar için yıllarca ‘’başarı öyküsü yazanlar’’ yakıştırması yapılırdı. Bu kez, öyle olmamış. Bu kez yaptıkları ‘’başarısızlık öyküsü’’ olarak anılacak. Bu yazının da çeşnisi olacak.

Ne yapabilmişler bakalım…

Geçen yılın ilk 6 aylık döneminde 6 milyar 138 milyon 414 bin dolar olan ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 6,8'lik azalışla 5 milyar 720 milyon 850 bin dolara geriletmişler.

Kentin Haziran ihracatı da yüzde 6,2'lik azalarak 994 milyon 443 bin dolar olarak kayıtlara geçmiş.

Şimdi, ‘’bunlardan bize ne’’ diyebilirsiniz. Evet, gerçekten de size ne ya da bize ne. Ama, uzun yıllar iftihar vesilesi olarak sunulan bu rakamların altında gerçek bir başarı öyküsü yatmadığını görüp, bazen tersten okuma yapılması gereğine işaret etmek istedim.

Anımsıyorum, başka başarılar da var…

Alışık olunmamış başarılardan birini metal ve otomotiv sektörü çalışanları da bize göstermişti, hem de çok kısa süre önce.

Bursa’da Renault ve Tofaş fabrikalarında 3 temel taleple başlayan direniş, sektördeki tüm fabrikalara yayılmış ve binlerce işçi aynı taleplerle direnişe geçmişti.

Başka başarıların yaratılması zamanıydı…

Bu tehlikeyi fark eden işveren, öncelikli olan ‘’Türk Metal Sendikası fabrikadan gitsin’’ talebine evet diyor yeni bir kulvar açıyordu. Asıl amaç Türk Metal’i göndermek olamazdı elbette. İşçinin gaz alınmalıydı, topyekün ayaklanmanın önüne geçilmeliydi, sonrasına bakılırdı.

Ve bakılıyor da…

Başka başarıların yaratıcılarından olan Gebze'deki Arçelik-LG fabrikası çalışanı 170 işçiye, iş akdinin feshedildiği bildirildi.

İşten çıkarılan işçiler, karara tepki göstererek fabrikadan dışarı çıkmak istemedi. Bunun üzerine fabrikanın önüne çok sayıda çevik kuvvet ekibi ve TOMA aracı geldi.

İşyerinden çıktılar ya da çıkmadılar.

Mesele elbette bu değil, işveren, sınıf mücadelesi tarihine işçiler tarafından yeni başarılar ve zaferler kazandırılmasına izin vermemekteki kararlılığını göstermek istiyor.

Gösterebilir mi ?

Geçici olarak belki evet, ama kalıcı zafer direnenlerin olacaktır. Çünkü, tarihi direnenler yazar. Başka başarıları yaratanlar da, bu ölçekte tarihteki yerini alacaktır.


 

 

 

Bu yazı toplam 97 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi