DARICA’NIN ÇÖP TOPLAYAN ONURLU SAKİNLERİ

DARICA’NIN ÇÖP TOPLAYAN ONURLU SAKİNLERİ

 

Yaklaşık 23 yıldır Darıca’da oturuyorum. Son 3 yıla kadar, Darıca’da çöp toplayan herhangi bir şahsa rastlamamıştım.

 Dilenen insanlara para vermiyorum. Bunda dilencilerin çeteleştiğine, zengin olduğuna dair yapılan haberlerin çok etkisi oldu. Hatta kolay para kazanma yolunu tercih ediyorlar diye de kızıyorum. Ancak çöp konteynırlarından işe yarar malzeme bulmaya çalışan insanlar için ne yapmalı?

Bir defasında otobüsten inip evime giderken otuz beş yaşlarında ama oldukça yıpranmış bir bey gördüm. Akşam basmak üzereydi. Elinde küçük, beyaz bir poşet vardı ve poşetin dibinde bir şey taşıyordu.

 Önce etrafına bakındı. Caddeye çıkmak için köşeyi yeni dönmüş olduğumdan beni görmedi. Kimsenin kendisini görmediğini zannederek, hafifçe başını çöp konteynırının içine eğip baktı, sonra elini uzatıp içinden bir şey çıkardı. İşine yaramayacağını düşünüp geri bıraktı. Başını kaldırınca uzaktan beni gördü. Hiçbir şey olmamış gibi gittiği yöne doğru devam etti. Aynı kaldırımda karşı karşıya gelince kafasını öne eğdi ve yanımdan geçti.

İçimden bir ses, bu adamın çocuklarına götürecek bir şeyler aradığını söylüyordu. Ayaklarım adamdan uzaklaşıyordu. Okulların açılmasına bir hafta kalmıştı ve bu adamın muhtemelen çocuklarına defter, kalem alacak parası bile yoktu. Vicdanım bir türlü susmuyordu.

Aniden geri döndüm ve adama yetişebilmek için hızlı adımlarla yürümeye başladım, biraz yaklaşınca “ bakar mısınız” diye seslendim. Adam şaşkın bir şekilde döndü. “ çocuklarınız var mı” dedim, “ var” dedi. “Kaç tane”,  “dört”. Okula gidiyorlar mı”, “iki tanesi”.

Kısa cevaplar veriyordu. “Ben size çocuklarınız için para versem onlara benim için defter, kalem alır mısınız” dedim. Sadece,  başını ‘evet’ anlamında salladı ve belli belirsiz “sağ olun” dedikten sonra, gitti.

Caddenin öbür başında gördüğüm bazı çöp toplayıcılarıyla hiç karşılaşmıyordum. Bazıları ise bu işi profesyonelliğe dökmüştü. İki tekerlekli, iki kollu arabalarıyla çöplerden neleri alacağına önceden karar vermiş ve kimseyi umursamadan işlerini yapıyorlardı.

Bir süre önce, daha sakin bir mekâna taşınınca çöp toplayan Darıcalı insanlara rastlamaz olmuştum. Geçenlerde, Darıca’nın merkezinde olan önceki evime uğradım, dönüşte  10-11 yaşlarında bir çocuğu, boyu yetişmeyeceğinden olsa gerek, çöp konteynırının içine girmiş, çöpleri karıştırırken gördüm. Çocuk, alışmış hareketleriyle acele acele, çöpün altını üstüne getirmeye çalışıyor, işe yarar bulduklarını konteynırın yanındaki iki tekerlekli çuvaldan arabanın, içine atıyordu.

Çocuklar en hassas olduğum varlıklardır. Birazdan çocuğun yanından geçip gideceğim.

Vicdanım yine beni tırmalamaya başladı, bulandı, alt üst oldu.

İnsanların birçoğu bu durumda neler hisseder bilmiyorum. Benim hissettiğim şey merhamet değil, suçluluk duygusu. Çok derinlerden gelen bir suçluluk.  Bir çocuk kirli elleri, yüzü ve elbiseleriyle çöpleri ayıklarken, evimde daha rahat yiyor, içiyor olabilmenin utancı belki de. Oysa benim yapabileceğim bir şey olmadığı gibi bu çocukları okul saatlerinde bile çöp toplamaya mahkûm eden insanların en suçsuzlarından biri olduğumu da biliyorum fakat asıl utanması gerekenler ne yapıyorlar onu bilmiyorum işte.

Çöp tenekesinin içindeki çocuğun yanından geçen birçok insan dönüp bakmıyor bile, bense çocuğun yanından geçerken ne yapmam gerektiğini düşünüyorum. Kararımı verdim, çocuğa yaklaşınca  “ merhaba” dedim.

Çocuk çöpten başını kaldırdı, aldırmaz, anlamsız gözlerle bana baktı. Çok beceriksizce ve tabii ki toslayarak “ben sana para vermek istiyorum” dedim. Çocuk başını iki yana salladı, ciddi bir tavırla “yok, istemem” dedi. “Öğrenci misin” dedim “evet” dedi, “ben öğrencilere bazen okul harçlığı veririm sana da vermek istiyorum” dedim, o zaman elini kaldırdı ve uzattığım parayı aldı, hiçbir şey demeden tekrar çöplerinin içine döndü.

 Son üç yıldır Darıca’da çöp toplayan birçok insan görüyorum. Sebebi Darıca’nın zenginleşip çöp konteynırlarında işe yarayacak atıklarının çoğalması mı, yoksa Darıca çevresinde yaşayan insanların daha çok fakirleşmesi mi? Veya başka bir sebep mi?

 

Sanıyorum, mülki amirlerimiz ve belediye, bu soruların cevaplarını biliyorlardır.

Bu yazı toplam 96 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi