İNTİHARLAR

İNTİHARLAR

 

 İntiharların giderek yaygınlaşması, sosyal duyarlılığı yüksek birçok insanın dikkatini çekmiştir.

Albert Camus, hayattaki ciddi, tek sorunun intihar olduğunu söyler. Hakikaten benim için de en karmaşık, en trajik, en merak edilesi sorundur.

Bir insan kendi ölümüne nasıl bir ruh haliyle karar verir? Kendini boşluğa bırakırken ,avuç dolusu ilaç içerken ya da kafasına kurşun sıkarken, boynuna ipi geçirirken ne hissediyordur?

Hangi sorunlar, hangi çıkmaz yollar; tükenmişlikler, çaresizlikler, o insanları, intihar noktasına getirmiştir?

Yine, Albert Camus’un söylediği gibi, kimi kez yaşamak için gereken cesaret, intihar etmek için gerekenden daha mı fazladır? 

İntihar eylemi öyle bir olgu ki, iki çok zıt davranışı aynı an da barındırıyor, kanımca. Bir yönüyle, kişinin verebileceği en cesur kararken, başka bir yönüyle, yaşam karşısında ki en büyük acziyeti, belki de korkaklığı.  

İntihar her ne kadar tasarlanarak yapılıyor dense de, eyleme kesin karar verilmesi ve gerçekleştirilmesi  ‘an’ lık bir duygu durumu gibi geliyor bana.

Yoğun öfke, yalnızlık, derin hayal kırıklığı, çözümün olmadığını düşündüren çaresizlik, umutsuzluk… Kimi zaman hiçlik ve anlamsızlık duygusu.

Ölüm korkusu bile ölüme götürebiliyor insanları. Daha da ilginci ölümün nasıl bir şey olduğunun merakı bile, intihar sebebi olabiliyor.

Osmanlı’nın ilk pozitivistlerinden Beşir Fuat’ın, sıkıntılarla dolu hayatının yanında, ölüm anını merak ettiği için bileklerini keserek intihar ettiğini ve ölüme giderken, o anları kaleme aldığını fakültedeki derslerimde öğrenmiştim. Öğrendiğimde yaşadığım hayreti hala hatırlıyorum.

Arkalarında bir not bırakmadıkça, ölenlerin neden intihar ettiği çoğu zaman bilinemiyormuş.

Bundan bir yıl önce, 12 yaşındaki bir çocuk intihar edince, çok üzülmüş ve intiharlarla ilgili araştırma yapmıştım. Almanya’da bir akademisyen, Almanya’da yaşayan Alevi-Kürt gençlerin, intihar nedenlerini araştırmak istemiş, intihar edenlerin aileleriyle görüşmeler yapmaya çalışmış, ancak ailelerin o konuda konuşmak istemediklerini ya da intihar edenin görünürde bir sorununun olmadığını söyleyerek, bilgi vermekten kaçındıklarını vurgulamıştı.

Özellikle çocuk intiharlarıyla ilgili internet arşivinden yaptığım araştırmada, 8-14 yaş arası,16 ölümle sonuçlanan çocuk intihar haberi okumama rağmen, nedenleriyle ilgili hiçbir bilgiye rastlamadım. Zaman zaman zayıf karne notları yüzünden çocuk intiharları duysak da, sorunun çok daha derin olduğu kesin.

Yine son haftalarda birçok intihar haberi duymakla birlikte, 18 yaşındaki Cansel Buse’nin intiharından çok etkilendiğimi söylemeliyim.

Her şeyden önce, çocuk ve gençlerin intihar sebeplerinin, ileri yaşlardaki intihar sebeplerinden, birçok yönden farklı olabileceğini düşünüyorum. Üstelik son derece hazin.

Bir sosyolog ya da psikolog değilim, ancak uzun yıllarını gençler arasında geçirmiş biri olarak diyebilirim ki, ileri yaş intiharlarının fazla karmaşık ve epey çeşitli sebepleri olsa da, çocuk ve gençleri intihara götüren sebeplerin karmaşık olmadığı kanısındayım. 

Onlar yaşamak ister, hem de çok…Ama küçücük, nazenin yürekleri, ailenin ve toplumun tonlarca yükünü kaldırmaya yetmiyor olsa gerek.

Bu yazı toplam 78 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi