Günümüz insanının en büyük ihtiyacı insanın var olabilmesindeki en büyük değer olan dostluk, sevgi ve güvendir… paralarımızla her şeyi satın alabiliriz ama dostluğu ve onu ortaya çıkaran dostluğu asla astın alamayız. Mevkimiz ve makamımız olur onlarca insana emir verebiliriz ama kendimize bir tane bile dost alamayız… “ İnsan  sevgiyle yaşar diyor Tolstoy” bize güvenen kötü günlerimiz de yanımızda olan dostlarımız yoksa yaşayamayız…( öylesine yaşarız) İş de meslek arkadaşım Meral hanımla böyle bi dostluğumuz var …Çıkara iki yüzlülüğe ve menfaate önem vermeyen bir sırdaşlık dostluk…

Egoistlik, narşistlik, nezaketsizlik, kabalık ve hoyratlık dostluğu bir arada yaşayamaz.

Dostluk özveri ister, paylaşmak ister, karşılığı olmayan yardım ister…

Çuvallar dolusu paraya, yata, kata, büyük topraklara sahip olabilirsiniz ama en kötü anlarınızda sevgisini sizinle paylaşabilecek candan bir dosta sahip olamazsınız…Tarih de Kralların, Sultanların, toprak ağalarının, Kraliçelerinin hiç dostları olmamıştır… Ne zaman tahtları, taçları sallanacak olmuş en önce yanlarındaki kralım, sultanım kraliçem diyen dostları bildikleri kaçmıştırlar

Önemli ve kalıcı olan kristal taşlara, tabaklara, saraylara, kuş tüyünden döşeklere sahip olmak değil, önemli olan samimi yaralarınızı sarabilecek, sizi candan sevebilecek acınızı paylaşabilecek dostlara sahip olmaktır. Günümüzde en çok bunun yoksulluğunu çekiyoruz…

Paranın tahtı tacı cehennemin dibine… Bir gün gelir paranın kurtaramayacağı bir hastalığa yakalanıp öleceksem, tacım tahtım iyileşmemi sağlamayacaksa, paramla beni iyi edebilecek bir hekim bir hastane bulamayacaksam paramın ne önemi var. İşte o paranın yapamayacağı bu şeyleri bir dost yapabilir. Don Kişot’un sevgilisi Dulsıea çok zor bir durumda tanıklığa çağırdığı Don Kişot’a şöyle seslenir… Manchali yiğit, korku nedir bilmez şövalyem, lekesiz temiz insan -iyilerin yüz akı –onuru –kötülerin baş belası –ezilenlerin dostu benim umudum çabuk gel zordayım .Dostluğu sevgili olmayı ihtiyacım var. Sevgiyi bu örneklerden daha iyi anlatabilecek başka bir şey bilmiyorum. Zengin bir ailenin çocuğu değilim para hakkında hiçbir bilgim yok. Parayı bilen tanıyan kullanan bir avuç mutlu azınlık daha analarının memelerini emerken parayı öğreniyorlar onlar paranın içinde doğarlar.

Neyse bize paranın dostluğu değil Meral hanımla ortak değerlerimizden biri de okuduğumuz yazarlar, şairler, ressamlar ve bilim adamları – edebiyat sanat ve bilim konusu birde müzik. Bizim sohbetimiz bu mahalde olur. Genellikle insani tartışırız insan neyle yaşar bunu Tolstoy cevaplamış “insan sevgiyle yaşar” demiş. Biz her hafta pazartesi felsefeden sosyolojiye, sanata sanattan edebiyata ve ülkenin genel sorunlarına ait bir çok konuyu tartışırız. Müziksiz çaysız olmaz hafiften mozartı dinleriz. Müzik dinlendirir spor yaparken, yemek yerken, sohbet ederken her yerde olmalı. İnsan ruhunun en önemli gıdası müziktir müzik nereye gitmek istiyorsanız oraya götürür insan ruhunun şifasıdır. Kimi şarkılar ağlatır kimileri güldürür kimileri de intihar ettirir…

Sohbetlerimizde mutlaka Neyzen Teyfik, Fikret Mualla’ dan Teyfik Fikret’ler Nazım’dan Orhan Veli’den ve Cemal Süreyya’dan söz ederiz…İster misiniz Orhan Veli’den bir şiiri sizlerle paylaşmamı.

Uyuşamayız, yollarımız ayrı;
Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;
Senin yiyeceğin kalaylı kapta;
Benimki aslan ağzında;
Sen aşk rüyaları görürsün, ben kemik
Ama seninki de kolay değil, kardeşim;
Kolay değil hani;
Böyle kuyruk sallamak Tanrının günü.

Orhan Veli’den söyleyip Cemal Süreyya’dan söylememek olmaz

Ölüyorum tanrım

Bu da oldu işte.

Her ölüm erken ölümdür

Biliyorum tanrım.

Ama, ayrıca, aldığın şu hayat

Fena değildir...

Üstü kalsın...

Paranın canı cehenneme bize edebiyat lazım, sohbet ve sevgi gerek. Türk edebiyatı ara caddeden çıkmış dar, hisli, paslı çıkmaz sokaklara düşmüş böyle hükümetle yapılmaz halka yapılır yapılır. Edebiyatçılar toplum yaşamın yalnız kötü taraflarını göstermezler iyi taraflarını da gösterirler. Rus edebiyatı yalnız çarı çarın yıkılmasını sağlayan cahil şarlatan papaz Rus Putin’i anlatmaz Rusya’yı devlet haline getiren deli Petro’yu da anlatmıştır. Bütün dâhiler gibi Petro’da dahi dir. O önce kendini yarattı sonra Rusya’yı. Ben ona doğayı yenen adam derim…

Yine işin sonuna geldik Dostyun suç ve ceza ismin anlatacaktım olmadı başka bir sefere…