AŞK VE SEVGİ ÜZERİNE

AŞK VE SEVGİ ÜZERİNE

 

 

Sevgi nedir ?  Sevgiye dair ne çok şey söylendi binlerce yıldır. Ne çok şey yaşadı insanoğlu sevdaya dair. Garip olan şu ki, herkes kendi sevdasını yaşadı ve "sevgi" diye kendi yüreğini tarif etti

Aşk tarif edilebilir mi? Neden hiçbir şiir, hiçbir kitap, hiçbir şarkı Aşk’a dokunmadan geçemez?

 İnsanın var olduğundan beri en çok dikkat çeken, en çok ihtiyaç hissedilen duygudur aşk. Her ne kadar geçici bir duygu olduğu söylense de, aşkı hissetme arzusu her insanda bakidir. Yani herkeste biraz da, aşka aşık olma durumu vardır.

Öyle sanıyorum ki Allah’ın insanın gönlüne koyduğu en kutsal duygulardan biridir aşk. Mevlana içinse varlığın tek anlamıdır. Mevlana’nın gönlüyle aşka bakacak ve hissedecek olsaydık, sanıyorum her türlü kötülükten uzak cenneti, bu dünyada da var edebilirdik.

Aşkı aşk yapan çoğu zaman verdiği acıdır, aslında. İnsana coşkusunun yanında, bu kadar acı vermesine rağmen, vazgeçilmek istenmeyen, vazgeçilemeyen tek duygudur aynı zamanda.

Sevgiliden çok aşkın acısını tercih eden Divan şairleri, binlerce beyitlik şiirlerini hep aşk üzerine yazmışlardır.

Aşkın büyük şairi Fuzuli, “Aşk derdi ile hoşum, el çek ilacımdan tabip/Kılma derman kim helakim, zehri dermanındadır.” diyerek aşkın verdiği acı ve ıstıraplara yine aşkın derman olacağını ifade eder.

Binlerce yıldır, bunca  insanın yaşadığı, ilgilendiği ama çözemediği ve bana göre çözemeyeceği bu gizem, bana öyle geliyor ki, Tanrı’nın, kendi varlığına dair vurduğu en büyük mühürdür.

Aşkın çeşitli halleri şiirlerde, romanlarda, şarkılarda, türkülerde çok güzel anlatılmıştır. Divan şairi Ulvi’in “Arz-ı hal etmeye cana seni tenha bulamam/Seni tenha bulıcak kendimi asla bulamam” beyiti ise bir aşığın halini en yalın biçimiyle anlatır. Şair, halini anlatmak için sevgilisini bir türlü yalnız bulamıyor, ola ki yalnız bulacak olsa, bu kez de mutluluktan, heyecandan olsa gerek kendini bulamıyor.

Son yılların aşkı en iyi anlatan şiirlerden biri de Abdurrahim Karakoç’un “Mihriban” şiiridir.

“Yar deyince kalem elden düşüyor/Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor/Lambada titreyen alev üşüyor/Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban

Bir de sözleri Nadir Şen’e ait “Kirpiğin kaşına değdiği zaman” diye başlayan türkü, benim için aşk dair söylenmiş en güzel şiirlerden biridir:

Kirpiğin kaşına değdiği zaman/Bekleme sevdiğim vur beni beni/Sevdanın şafağı söktüğü zaman/Diyardan diyara sal beni beni


Konu aşk olunca, her biri birbirinden güzel binlerce eser bulabiliriz. Yine konu aşk olunca söz bitmek bilmiyor.En iyisi ben susayım ve yine aşkı anlatan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın güzel bir şiiriyle yazıma noktayı koyayım, sıkıcı Türkiye havasından da biraz uzaklaşalım…

BİR ADIN KALMALI...

bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet


sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç

                                                                                

 

 

·        

 

 

 

Bu yazı toplam 88 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi