Gebze'nin hafızası ne kadar güçlü?

Bu şehre hizmet etmiş, arazilerini Gebze’ye bağışlamış Süleyman Esat Sayduk'un adını kaç kişi bilir?

Tahmininiz doğru; bir elin parmağını geçmez.

İşte bu vefasızlık, tam da bugün ele almamız gereken en can yakıcı konudur.

Süleyman Esat Sayduk, 1939-1945 yılları arasında, yani II. Dünya Savaşı'nın en çetin geçtiği o karanlık dönemde, CHP'den Gebze Belediye Başkanı olarak görev yaptı.

Kısıtlı kaynaklarla, bir yandan şehir hizmetlerini aksatmamak, diğer yandan da halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak zorundaydı. Sayduk, sadece günü kurtarmakla kalmadı, geleceğe yönelik adımlar da attı.

Savaş koşullarına rağmen, gelecekteki büyüme için kritik olan yol ve su şebekesi çalışmalarına öncülük etti.

Ekonomik zorlukların üstesinden gelmek için sosyal yardım çalışmalarına ağırlık verdi; özellikle yoksul ailelere destek sağlayarak şehrin sosyal dokusunu korumaya çalıştı.

Şehrin tarihi ve kültürel değerlerini koruma çabası, onun sadece bir idareci değil, aynı zamanda bir kültür sevdalısı olduğunu da gösteriyor.

Onun dönemi, Gebze'nin modernleşme sürecinde atılan temellerin atıldığı, belki de en zorlu, ancak en kayda değer dönemlerden biridir.

Peki, Gebze bu değerli isme nasıl teşekkür etti?

Hiçbir şekilde!

Şehri geleceğe hazırlamak için çalışan, en zorlu koşullarda dahi hizmet etme gayretinde olan bu önemli şahsiyetin adı, Gebze Belediyesi tarafından hiçbir caddeye, sokağa ya da kamu binasına verilmedi. Anımsanmadı.

Daha da acısı var: Süleyman Esat Sayduk'un bizzat bağışladığı arazi üzerine, vasiyeti üzerine annesinin adının verildiği Fatma Hanım Parkı'nın (Yüzyıl Hastanesi karşısı) bugünkü hali, tam anlamıyla bir mezbelelik. Bu, sadece bir parkın ihmali değil; bir şehrin eski başkanına, bağışçısına en açık ve en somut vefasızlık örneğidir.

Bağış yaptığı yerler arasında bir süre önce yıkılan İlçe Sağlık Müdürlüğünün bulunduğu arsa ile yine eski devlet hastanesinin arazisi bulunuyor.

Tarihine sahip çıkamayan, zor günlerinde kendisine hizmet edenleri unutmaya terk eden bir şehir, geleceğini ne kadar sağlam temeller üzerine inşa edebilir? Süleyman Esat Sayduk'un adının ve hizmetlerinin hakkının verilmesi, Gebze'nin sadece geçmişine değil, aynı zamanda vicdanına sahip çıkması anlamına gelecektir.

Umarım bu köşe yazısı, yetkililerin ve Gebze’ye belediye başkanı olarak yeniden hatırlamasına ve ona hak ettiği saygıyı göstermesine bir vesile olur.