30 Mart yerel seçimlerinin üzerinden sekiz  gün geçti.

Dolayısıyla bu önemli siyasal gelişmeyi değerlendirmek için yeterli süreyi geride bıraktık.

Gerçi bazı kentlerdeki tartışmalar seçim iptallerinin yansıması sürüyor.

Ortaya çıkacak olan sonuç siyasal atmosferi değiştirecek bir etki gücüne sahip olsa bile, genel tabloyu teknik bakımdan değiştirmez.

Dolayısıyla elimizde hem sıcağı sıcağına bir çözümleme, hem de soğukkanlı bir yorum için yeterli veri bulunmakta.

30 Mart yerel seçimlerinin galibi olan AK Parti Gebze İlçe Teşkilatı, Pazar günü Basın İlan Kurumu’nda sandık müşahitleriyle kahvaltıda buluştu.

Yerel seçimler bitti, şimdi ise Cumhurbaşkanlığı seçimi için kollar sıvandı.

Öyle görünüyor ki, muhalefet geçmiş seçimleri konuşurken, AKP Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandı bile….

Ünlü bir siyasetçinin önemli bir uyarısı vardır;

“Siyaset, boşluk kaldırmaz”

Muhalefetin tamamı yerel seçim yenilgisinin şokunu atlatmadan yeni bir seçime hazırlanıyoruz.

“Bu seçimin galibi kim olur?” derseniz, hiç kuşkusuz, planlı, programlı çalışan, örgütlü olan kesim zafere daha yakındır.

Başbakan yerel seçimi cemaate karşı oluşturmuş olduğu söylemler üzerinden yürüttü.

Muhtemelen Cumhurbaşkanlık seçimleri de benzeri söylemlerle sürdürecek.

AK Parti bu güne kadar üstünlük sağlamış olduğu seçimlerde farklı stratejiler uyguladı.

2007 seçimlerinde “Van münit!”  söylemiyle seçmenden oy aldı.

2009 yerel ve 2011 genel seçimlerinde Balyoz, Ergenekon davaları üzerinden önemli üstünlük sağladı.

Hatta muhalefet partilerinin kasetleriyle seçim kazanıldı denebilir. 

Hiç kimse ekmek, iş ve gelecek konuşmadı.

Sadece Başbakan’ın söylemleri tartışıldı, gerisi ne derse desin, onları duyan olmadı.

Her seçimin tek galibi ve mutlak üstünlüğü medya ve Başbakan oldu.

Bakalım, önümüzdeki Cumhurbaşkanlık seçiminin galibi kim olacak?...