İnsan doğasının en karmaşık ve en güçlü itici güçlerinden ikisi: Hırs ve Ego. Her ikisi de, bir yandan kişiyi zirveye taşıyacak yakıt olabilirken, diğer yandan kontrolsüz kaldıklarında, hem kendimizin hem de çevremizin belası haline gelebilir.

Peki, bu iki kavram tam olarak neyi ifade eder ve bir kişi kendini onların kölesi haline getirirse ne olur?

Hırs, kelime anlamıyla "bir amaca ulaşmak için gösterilen aşırı istek" demek. Ölçülü ve doğru yönlendirilmiş hırs, başarıya, gelişmeye ve ilerlemeye kapı açan güçlü bir motivasyon kaynağıdır. Hayatta kalmak, kariyerde yükselmek, bir eser yaratmak gibi… Bütün bunlar, sağlıklı bir hırsın sonucudur.

Ego ise, "benlik", "kendini beğenme" ve "kibir" ile ilişkilidir. Ego, bizi korur, özgüven verir; fakat büyüdükçe, gerçeği görmemizi engelleyen, bizi eleştirel ve sadece dışarıyı suçlar hale getiren bir perdeye dönüşür.

Bu iki kavram, bir madalyonun iki yüzü gibidir. Hırs, bizi harekete geçirir; ego ise bize o hedefe ulaşma hakkımızın olduğunu fısıldar. Kontrol altında tutulduklarında, bir liderin savaşçı ruhu, bir sanatçının yaratıcılık tutkusu olur. Ancak sorun, terazinin şaşmasıyla başlar.

Bir kişi, herhangi bir şeyi elde etme yolunda hırsının ve egosunun esiri olmuşsa, artık araçlar amaç haline gelmiştir. "Ne pahasına olursa olsun kazanmak" ilkesi, erdemi, etiği ve en önemlisi aklın sesini susturur.

Hırsın ölçüsü kaçtığında, kişi amacına ulaşmak için her yolu mubah görür. Kazanma dürtüsü, dürüstlük, adalet ve vicdan gibi temel değerlerin önüne geçer. Bu, başarının sadece kendini iyi hissetmek veya övünmekle tanımlandığı, dolayısıyla değerli bir hedef olmadığı noktadır.

Eski bir hikâye, hırsın tehlikesini anlatır: Deve, ağzını kanatan dikenleri yedikçe, tuzlu kanın tadı hoşuna gider ve kan kaybından ölür. Ölçüsüz hırs da böyledir; zevk verse de öldürür. Kişi, elde ettikçe daha fazlasını ister, doyumsuz bir açlık içinde kendi iç huzurunu ve sağlığını tüketir.

Eğer enerjimizi kendimizi geliştirmeye, değiştirmeye ve daha iyi bir insan olmaya harcarsak, bu bir aydınlanma yaratır. Eğer içimizde kalırsa, bizi harcar.

Siyasette, günlük yaşamda ego ve hırsın insanları neleri yaptırdığını, nasıl yanlış yollara sevk ettiğini hep birlikte görüyoruz.

Özellikle siyasette hırs ve egodan yol arkadaşlarını yok sayanları çokça gördük.