Gırtlağa kadar borç !

Gırtlağa kadar borç !

 

 

Sözcü Gazetesi’nin 26 Mart Çarşamba günkü nüshasının manşetindeki haberin üst başlığı ‘’Türkiye’nin en borçlu belediyesi belli oldu’’.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ni işaret eden bu haberin manşetindeki başlık ise ‘’İşte, bu da o başkanın sarayı’’… Habere giren spotta ise şu ifade yer alıyor:

‘’Türkiye’nin en borçlu belediye başkanı unvanına sahip olan AKP'li İbrahim Karaosmanoğlu'nun villası da, bu borç listesinden sonra tartışılmaya başlandı.’’

Aslında, her şeyi çok iyi özetleyen üst başlık, manşet ve spot.

Bu konuda daha önce de birkaç kez yazı yazdığımı anımsıyorum. Hatta, son kez yazdığımda ‘’borç yiğidin kamçısıdır’’ başlığını atmıştım. Ama, gördüm ki, yiğit gerçekten çok sarsılmış ve artık bu borcun altından kalkamaz hale gelmiş.

Anımsıyorum, 1999 seçimleri sonrasıydı. İzmit Büyükşehir Belediyesi’ni kazanan AKP, önceki dönemin CHP’li kadrolarının devrettiği borçları belediye kapısına önce pankart biçiminde hazırlayıp asmışlardı, sonra da kapı üzerinde ışıklı kayan yazı ile ilan etmeye çalışmışlardı. AKP kadroları bununla da yetinmedi, 2 dönem boyunca Yuvacık Barajı’nın borçları üzerinden Sefa Sirmen ve CHP’ye saldırmayı sürdürdü.

Genel Başkanları ise yakın geçmişteki İzmit mitinginde, aynı konu üzerinden saldırıyı sürdürdü.

Sanki 12 yıldır kendileri iktidarda değilmiş gibi…

Sanki, 2 dönemdir yerel yönetimlerde söz sahibi değillermiş gibi…

Gırtlağa kadar borca batarak iş yapma geleneği, muhafazakar sağ siyasetçilerin ülkeye armağanıdır. Bazı sosyal demokratlar da üretim-tüketim-yatırım dengesini gözetmeksizin kolay olanı, yani muhafazakar sağ siyasetçilerin yaptığı gibi borçlanarak hizmet üretmeyi tercih etti.

Yıllık gelir toplamı sadece 2 milyar lira olan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, bugün için 2,5 milyar liralık bölümü vadesi dolan toplam 5 milyar 742 milyon liralık borçla Türkiye şampiyonu.

İsmi ‘’en borçlu belediyenin başkanı’’ olarak anılan İbrahim Karaosmanoğlu’nun şu sıralarda sahip olduğu yeni villasıyla anılması da, zamanlama açısından gerçekten manidar.

Ülkedeki belediyelerin Hazine’ye olan borç toplamı bu yıl 13 milyar 125 milyon liraya yükseldi. Düşünsenize, bu borcun yüzde 38’i Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait. Üstelik, 2 milyar 501 milyon TL’lik borç dilimi vadesi dolduğu halde ödenmemiş.

Bu borçların büyük bir kısmının Yuvacık Barajı’ndan kaynaklandığı öne sürülebilir. Ama, artık bu tez inandırıcılığını yitirmeye başladı. Hal böyleyken,

Yuvacık beldesinde etrafı duvarlarla çevrili deniz manzaralı 2 katlı bahçeli villaya sahip olursanız, hakkınızdaki tartışma hiçbir zaman sona ermez.

Dediğim gibi, gırtlağına kadar borca batmış olan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ekonomik kurtuluşu, bu kafayla oldukça zor, hatta olanaksız.

Belediye üretmek, artı değer yaratmak zorunda…

Kamu hizmeti verirken kamu adına borçlanma kabul edilebilir bir durum. Ama, bunu kamusal alanı ve bu alandan yararlanan kamucu anlayışı yok sayarak, özelleştirmeci bir mantıkla yapmaya çalışmak kabul edilemez.

Özelleştirme politikalarının kucağında gelişen AKP ve onun politikalarının uygulayıcıları, ‘’kamusal yatırımlar için borçlanıyoruz, bunda ne var’’ diyemezler. Derlerse, varlık nedenleriyle çelişirler.

Hoş, bu güne kadar hep tükürdüklerini yaladılar ya…

 

 

Bu yazı toplam 80 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi