Gebze'de yaşayan herkesin bildiği gibi, bu ilçe yaşanmazlıkta sınır tanımıyor. Her geçen yıl sorunlarımıza yenileri ekleniyor, içinden çıkılmaz bir hal alıyoruz. Yıllardır çözülemeyen trafik ve park sorunu tek başına bile yeterliyken, maalesef liste uzayıp gidiyor.

Özellikle ilçe merkezinde yoğun trafik, gürültü ve egzoz gazı sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Ana arterlerde oturanlar balkonlarına çıkamıyor, hatta pencere bile açamıyor; çünkü egzoz kokusu her yeri sarıyor. Kimi gecelerde ise Gebze ve çevresindeki sanayi kuruluşlarından kaynaklanan zehirli kokular tüm havayı kaplıyor.

Dört bir yanı betonlaşmış ve çarpık yapılaşmanın devam ettiği Gebze'de artık nefes alamıyoruz.

Kent merkezinde yaşamak tam anlamıyla bir eziyete dönüşmüş durumda.

Aklı başında tek bir kişi bile "Gebze'de yaşamaktan keyif alıyorum" demez. Millet Parkı, mesire alanı gibi projelerle Gebze'nin yaşanmaz hali ortadan kalkmaz. Bu tür "makyaj" projeleri, derinleşen sorunları göz ardı etmekten başka bir işe yaramıyor.

Hava karardıktan sonra Gebze'de yaşam bitik durumda.

Sosyal yaşam diye bir şey neredeyse yok. Çoğunluk evlerine çekilirken, kafe benzeri yerlerde sadece gençler takılıyor.

İzmit, sosyal yaşam anlamında Gebze'nin fersah fersah ilerisinde. İzmit'e gidenler bilir, oldukça hareketli bir gece yaşamı vardır. Restoranlar, kafeler, eğlence yerleri ışıl ışıl ve aktiftir. Tek başına yürüyüş yolu bile oradaki yaşam kalitesini göstermeye yeter.

Gebze'nin sadece merkezi değil, köyleri bile bitik durumda. Köy yaşamı ve özelliklerinin bittiği köyler, artık arazi simsarları, sanayi ve işletmeler tarafından adeta yağmalanmış durumda. Doğal güzellikler yok edilmiş, geleneksel köy dokusu kaybolmuş.

1978 yılında gelip yerleştiğimiz Gebze ile bugünkü Gebze birbirinin tam zıttıdır.

O yıllarda ki Gebze Daha yeşil, havası ve suyu çok daha temizdi.

Trafik, park sorunu yoktu!

Şimdi yılların ihmali olarak yaşanması eziyet olan bir Gebze var.

Kısacası, Gebze'nin yaşanmaz bir ilçe olduğu gerçeğiyle yüzleşmeliyiz. Bu sorunlara kalıcı çözümler üretmek ve Gebze'yi yaşanabilir bir kent haline getirmek için daha fazlasına ihtiyacımız var. Yoksa bu gidişle Gebze, sadece sorunlarıyla anılan bir yer olmaktan öteye geçemeyecek.

Bunun içinde öncelikli olarak yerel yönetim anlayışında daha gerçekçi ve çözüm odaklı bir öngörüye gereksinim var.