Birden fazla !..

Birden fazla !..

 

 

Bugün, biri yerel diğeri genel iki ayrı konuya değinerek düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

İlk olarak, Çayırova’nın Emek ve İnönü mahalleleri için uygulanacak Kentsel Dönüşüm Projesi. Biliyorsunuz, proje, uygulanmak istendiği her bölgede sorun yaratmış, halk ile idareyi karşı karşıya getirmiştir. Mahkemeler, bazı bölgeler için ‘’projenin uygulanmasında kamu yararı yoktur, hak mağduriyeti yaratacaktır’’ gerekçesine dayalı iptal ya da işlem başlamışsa durdurma kararı verdi. Ama, bu kararı uygulayacak mekanizmalar ‘’proje ne olursa olsun hayata geçirilecektir’’ diye düşündüğü için sonuca etkili olamadı.

Çayırova’daki son durum hakkında CHP İlçe Başkanı Selahattin Kaya da tepki gösterip, yapılacak kentsel dönüşümün bir an önce netleşmesi gerektiğini, bu mahallelerde yaşayan vatandaşların söylentilerden kaygılandıklarını söylemiş.

Kaya’nın söylediğine göre, AKP’nin ranta dönük bu projesine CHP zihniyeti özünde karşı değil, hatta destekçisiymiş. Kaya, bu durumu, şu ifadelerle anlatmış: ‘’Kentsel dönüşüm konusuna karşı değiliz, projeye destek veriyoruz ancak önce toplumla paylaşılmalı, ortak bir uzlaşma sağlanmalı ve vatandaş mağdur edilmemeli………………’’

İyi de, hal böyleyse, kentlerin en önemli bölgelerini yoksullardan arındırma projesi olarak da bilinen söz konusu projeye tam destek veriyorsanız, vatandaş genel ve yerel seçimlerde sizin adaylarınızı neden seçsin ?

O projeyi daha rantsal bir düşünceyle hayata geçiren ve yarattığı ranttan halkın yoksul olmayan kesimini de yararlandırıp ikna eden AKP zihniyeti, yani projenin asli zihniyeti varken neden suretine iktidar teslim etsin ki ?

Bu sorulara birileri yanıt vermeli…

Dedim ya, birden fazla konuya gireceğim. Çünkü, yerel ve genel gündem çok yoğun. Gelelim, İzmir’deki üniversite öğrencisinin öldürülmesi meselesine.

Bence, bu yaşanan (yaşatılan) tam bir provokasyon. AKP zihniyetinin tam da İç Güvenlik Yasa Tasarısı’nı TBMM’de tekme tokat geçirmeyi kafaya koyduğu bir dönemde, İzmir’de sözde iki öğrenci grubu arasında kavga çıkıyor ve bir öğrenci bıçakla yaralandıktan sonra yaşamını yitiriyor.

Biz, bu filmi daha önce de görmüştük.

O bölgenin polisi ve istihbaratı ne iş yapar ?

Önleyici tedbirler sadece slogan atanlara, pankart taşıyanlara mı uygulanır ?

Ölen gencin aralarında bulunduğu grup ve karşılarındaki grup Ege Üniversitesi’nde ne yapmak istemektedir ki, kavganın tarafı olmuşlardır ?

O okulun duvarlarına ‘’PKK burada’’ yazılmışsa ve bu mevcut yasalara göre suçsa, hiçbir işlem yapılmamış mıdır ?

Soruşturma açılmamış mıdır ?

Meseleyi, AKP’nin istediği eksende tartışıp çözme ve sonrasında yaşanacak yeni gerginlikleri giderme şansı yoktur.

O nedenle, benzer olayların yaşanmaması için, yasalarıyla sermayeyi ve onun bekçilerini koruyan bir ülke düzenlemesi yerine, halkının çıkarlarını düşünen bir ülke yaratmanın tam zamanı.

Daha fazla işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmesin diyorsanız,

Kadın cinayetleri artık durdurulmalı diyorsanız,

Gençler daha fazla ölmesin diyorsanız,

Ekmeğimiz artık küçülmesin diyorsanız,

Nefes alacak bir ülke istiyorum diyorsanız,

Polis devleti istemiyorum diyorsanız,

Özgürlüklerimi savunuyorum diyorsanız,

İÇ GÜVENLİK YASA TASARISI’nı durdurmak ve geri çektirmek için adım atın, atanlara destek verin.

Çünkü, bilmelisiniz ki, ‘’güvenlik’’ konsepti ile sunulan bu yasa kanun çıktıktan sonra emek eksenli mücadelenin önünde en büyük engel olacaktır. AKP iktidarı, bu beklentisini toplumdan gizlemeyi başarıyor.

Ama, biliyoruz ki;

AKP iktidarı HAZİRAN’ın ateşinden hala ürküyor…

Bu gelişmelerin HAZİRAN ATEŞİ ile birleşip büyümesini engellemek için de elinden geleni yapıyor…

 

 

Bu yazı toplam 78 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi