Hepimizin en fazla şikayetçi olduğu konu ulaşım için yollarda geçirdiğimiz sürelerdir.

Bu konuda uzun zamandır verilen bir çok söz var.

Ancak bu sözlerin yerine getirilmesi şöyle dursun ortalık bilgi kirliliğinden geçilmiyor.

Kocaeli’nin batı yakası olan Gebze, Darıca, Çayırova, Dilovası banliyö trenlerle önemli ölçüde toplu taşımacılık sayesinde  nefes alıyordu.

2014-2015 yılları arasında Gebze-Haydarpaşa Banliyö hattı tamamlanıp hizmete girecekti.

Verilen sözler bir türlü gerçekleşmedi.

Diğer taraftan Kartal’a kadar gelen Metro Sabiha Gökçen üzerinden Gebze’ye devam edeceği sözü verilmişti.

Bir üçüncü söz ise Gebze ve Darıca’da raylı sistem konusu iktidara mensup vekiller ve belediye başkanları tarafından sıkça dile getirildi.

Bütün bunlar yakın zamanda söylendi.

Toplumun  hafızası zayıf olduğu için verilen sözlerin peşine kimse düşmedi.

Bütün bu sözler ortada dururken yeni bir gelişme oldu.

Büyükşehir Belediyesi 250 yeni otobüs ile toplu taşımacılığa yatırım yaptı.

Bu durumun iyimi yoksa kötümü olduğu konusuna girmeyeceğim.

Elbette Dilovası, Gebze, Çayırova ve Darıca halkının yeni otobüslerle seyahat etmesi olumlu bir gelişmedir.

Çünkü yıllardır toplu taşımacılıkla alakası olmayan 20 kişilik araçlara 50 kişiyi tıka basa doldurup taşımacılık yapıldı.

Üstelik halk otobüsleri hiç bir kurala uyduğu yok.

Vatandaş yanlış uygulamalara itiraz ettiği zaman sürücü tarafından hakarete varan tacizlere maruz bırakılıyor.

Öyle durumlar yaşanıyor ki, sürücü maşallah otobüs şoförü değil santral memuru gibi davranıyor.

Ellerinde telefon kocaman otobüslerle yolcu taşıyorlar.

Bu duruma itiraz eden olunca “in aşağı ulan” diyerek hakaret ediyorlar.

Gelelim toplu taşımacılığa Büşükşehir Belediyesi bu kadar otobüs aldığına göre raylı sistem rafa kaldırılmış kanaati hakim.

Hiç kimse birbirini kandırmasın ortada yılan hikayesine dönmüş Anibal Kavşağı örneği var.

Ne zaman yapılacağı, kimin yapacağı, kaynağı nereden karşılanacağı belli değil.

Aynı durum GOSB kavşağı için geçerlidir.

Sabah ve akşam saatlerinde trafikteki sıkışma insanları çileden çıkartıyor.

Her halde bu sorulara mantıklı cevap veren birileri olur...

Sokaklarda, mahalle aralarında araç park edecek yer kalmadı.

Bu durumun sürdürülebilir tarafı yok.

Ne verilen sözler tutuluyor ne de “biz bu işi yapamayız” deniliyor...!