Değişmeyen kuraldır, savaşlarda en büyük acıyı anneler ve çocuklar yaşar.

2011 Nisan ayında başlayan Suriye sığınmacılarının göçünde en çok konuşulan konuların başında çocuklar oldu.

Yazdığım yazılarımın pek çoğu  dilencilik yapan çocuk ve kadınların acıklı durumunu anlatmaya ve anlamaya yönelikti.

Dünya’yı sarsan Aylin bebek görüntüsüne benzer  hergün 5-10 Suriyeli göçmen çocuk yaşamını yitiriyor.

Bir kaç gündür İstanbul Edirne hattında yaşananlar yeniden bize Suriyeli yurttaşların acılarını hatırlattı.

Bu görüntüleri izlerken aklıma ilk gelen 1912-1913 Balkan göçü oldu.

Osmanlı’nın Balkanlardaki çöküşünü çağrıştıran görüntüler insanın içini burktu.

Akıllı devletler her olaydan bir sonuç çıkartır.

Biz de ise tarih bilinci gelişmediği için Osmanlı’nın çöküşünü Cumhuriyet’e bağlayanlar var.

Bu yüzden Suriye’de, Irak’da yaşananlar yeterince anlaşılabilmiş değil.

Toplumlar ve ülkeler kendi iç kavga ve çatışmaları yüzünden çöker.

Bugün bayrama bir gün daha yaklaştık.

Eski bayramları biraz daha özler olduk.

Sevgiyi, hoşgörüyü, komşuluk ilişkilerini unuttuk.

Nerede kaldı o eski din adamlarının söylemleri...

İncinsende, incitme söylemini duymayalı epeyi zaman oldu.

Komşun açken tok yatmak bize yakışmaz sözünü duymaz olduk.

Siyaset, kültürü değişti.

Verimli topraklar çorak hale dönüştü.

İyiden ve doğrudan yana söylemleri özledik.

Gebze sokakları bayram arifesinde hiç bu kadar sessiz olmamıştı.

Gazete çalışanlarına gittikleri her yerde esnafı ve sokağın sesini dinlemelerini öğütlerim.

Toplumun bütün kesimleri sıkıntılı.

Ayrıştırıcı söylemlerden uzak durmakta yarar var.

Kaybettiğimiz değerlerimizi yeniden onarmanın önünü açmalıyız.

Siyasetçi kullandığı usluba dikkat etmeli.

Din adamı tahrikci ifadelerden uzak durmalı.

Ciddi çalkantılı dönemden geçiyoruz.

Bizim sıkıntılarımız Suriyeli göçmenlerden hiç de az değil.

İşsizlik %10’larda seyrediyor.

Ekonomik büyüme “duraklama devrini” bir türlü aşamıyor.

Cari açık sorun olmaya devam ediyor.

Dolar başını almış gidiyor.

Deli gömleği giydirilecek birileri aranıyor.

Artık bu ülkeyi balkon konuşmaları mutlu etmez.

HDP’li Bakanlar Ali Haydar Konca, Müslüm Doğan bakanlık görevlerinden istifa etti.

Diyarbakır’da çocuğunun istediği 50 lirayı veremediği için cinnet geçiren babanın durumu içimizi acıttı.

Gerisini söylemeye gerek yok.

Kurtarıcılardan kurtulmanın zamanı geldi.

Biraz cesaret lütfen...