Zalimler adına utanmandan bıktık artık. Hangi coğrafya olması önemli değil. Mücadeleyse mücadele. Kavga ise kavga.

Düşmanın böylesi, böyle arsızca yalanların arkasına gizlenmesi ve milyonlara bu yalanları inandırması sabrımızı yokluyor.

Her zaman ki bildik yalanlar.

Küresel savaş Baronlara bakın neler diyor, “İsrail terörist bir örgütün işgali altında” imiş.

Bu yalanlar yıllardır hep söyleniyor.

Güya Irak’ta nükleer ve kimyasal silahlar vardı.

Yöneticiler ve isimler değişse bile yöntemler hep aynı.

İşgalcinin işgale karşı direnmesi işgalcilikle suçlanması! Pervasız yalancılığa ve yalanlara karşılık verecek. Sabır kalır mı insan da yüzsüzlerin yüzü böyle olur.

Yüreği masum Filistin halkıyla atan vicdan sahibi insanları çileden çıkarmaktadır.

 Bu coğrafya da aynı taktikler uygulanır.

Çok zamandan beri alışığız bu tür yalanlara.

Sizin adınıza utanırken kapıldığımız öfke yalanın örttüğü gerçekleri ortaya çıkarmamızı engelliyor.

Belli ki milyonların öfkesini azaltmak adına kameraların önünde esip gürleyen ancak İsrail’e karşı tek bir yaptırım uygulamayı göze alamayan siyasetçilere ne demeli.

16 Temmuz günü Gazze plajında top oynayan çocuklar vahşice öldürüldüler.

Futbol bu vahşeti dünyaya duyurmanın en uygun yolu.

Yıllar önce Anastasio Somoza diktatörü sporcuları öldürünce dünya ayağa kalkmıştı.

En büyüğü 11 yaşında en küçüğü 9 yaşında olan Gazze’li çocuklar öldürülürken hiç kimsenin sesi çıkmadı.

Tıpkı Irakta, Suriye’de Libya’da Afganistan da yaşandığı gibi. O zaman sesimiz çıksaydı bugün aynı görüntüler yaşanmazdı.