Artık bu iş kabak tadı vermeye başladı.

Sanki bu şehirde AKP’li siyasetçi  ve yerel yöneci yok.

Herkes sus pus olmuş, Hünkar Çayırı konusunda şu ana kadar Ak Parti’den tek bir milletvekili Mehmet Akif Yılmaz bu işin yanlış olduğunu söyledi.

Bir daha onun ne yüzünü ne gördük ne de yapmış olduğu açıklamanın devamı gelmedi.

İyi güzel de milletvekili Cemil Yaman, bu bölgenin pek çok “sorunsuz” konusu olunca hemen en üst perdeden açıklamada bulunuyor.

Hünkar Çayırı artık bu şehrin milli meselesi oldu!

Biraz delikanlı olun, çıkın deyin ki “bu iş iyi oldu” veya “kötü oldu”...

En kötü şey belirsizlik ve tavırsızlıktır.

Bu durum Mermerciler Fuar konusu gibi üzerine   yatılacak  konu değil.

Nasıl olsa bulmuşlar sessiz sedasız insanları, herşeye “evet” diyen yöneticileri istedikleri gibi evirip çeviriyorlar.

Unutulan bir konu var.

Artık Hünkar Çayırı meselesi siyasi olmaktan çıkmıştır.

Kocaeli’nin batı yakasının yani Gebze’nin Darıca’nın, Çayırova’nın ortak meselesi haline gelmiştir.

Sanılıyor ki, Ak Partili İl, ilçe belediye başkanları ses çıkartmıyor diye vatandaş da bu duruma seyirci kalacak.

Hiç kimse kusura bakmasın, öyle yağma yok...

Artık bıçak kemiğe dayandı.

Önümüzdeki bir kaç gün içerisinde sivil toplum örgütleri, meslek odaları geniş çaplı imza kampanyası için yola koyuldu.

Öyle al gülüm ver gülüm ile bu işin üzerine kimse oturamaz.

Eğer Hünkar Çayırı birilerini rahatsız ediyorsa buyursunlar Gebze Teknik Üniversitesi’ne, Erzincanlılar Vakfına verilen şartlarda bu araziyi bıraksınlar.

Bu ülke, bu topraklar bu kadar umursamaz değildir.

Konu Başbakan’ın hemşerisi olan Erzincanlılar Vakfı olunca bir de işin içinde Milli Eğitim Bakanı’nın kayınpederi olunca herkes sus-pus oldu.

Yine tekrar ediyorum,  Hünkar Çayırı eğer bir yerlere peşkeş çekilmek isteniyorsa bu işe hiç kimsenin itiraz edemeyeceği, hayır diyemeceği bir kurum bu araziye taliptir.

Gebze Teknik Üniversitesi bu konuda girişimlerde bulundu ancak ilgili kurumlar cevap verme nezaketi bile göstermedi.

Eğer Hünkar Çayırı,  Gebze Teknik Üniversitesi’ne verilirse burada yoksul aile çocukları eğitim görme şansı bulunur.

Fatih Sultan Mehmet’in ismi burada ebediyen yaşar.

Gelelim Erzincanlılar Vakfı konusuna;

Vakıflar ticari birer işletmedir.

Burada güya özel bir vakıf üniversitesi kurulacak okuyacak olan çocuklar zengin varlıklı ailelerin çocukları olacak.

Benzeri bir durum yıllar önce Anadolu Sağlık Merkezi’ne bedava bağışlanan bitişik arazide yaşandı.

 O zaman bize ilgili ve yetkili isimler şöyle söylemişti.

“Burada yapılacak olan hastaneden herkes yararlanacak”.

Şimdi bu hastaneye gidebilmek için cebinizde ve kredi kartınızda yüklü paralar olması gerekiyor.

Aksi halde ne sağlık hizmeti alabilirsiniz ne de bahse konu olan vakıf üniversitesine yoksul aile çocuklarının gitmesi mümkün değil...!

Bilmem anlatabildik mi...!

Eğer birileri vakıf üniversitesi kurmak istiyorsa parasını ödesin Gebze’nin sınırları içerisinde istediği araziyi satın alsın.

Buna kimsenin itirazı olmaz.

Ancak Gebze’nin ihtiyacı olan ve tarihi öneme sahip bu araziyi hiç kimse “ben verdim oldu” deme lüksüne sahip değil.