Siyasi iktidar kendi gündemini oluşturmakta son derece başarılı. Öyle ki iktidarın ülkeyi getirdiği hal ve durum ortada. Cemaatlere her şeyi esir alma fırsatı verilmiş, terör cinayetleri daha büyük aşamaya yükseldi. IŞİD’in kitlesel insan katliamı sınır tanımıyor. Bu katliamlar toplumun bir kesimi tarafından destek görüyor. Sormak lazım, 14 yıldır iktidar olanlar ülke içerisinde bu kitlesel cinayetleri ne zaman ve nasıl durduracak. Bu konuda herhangi bir plan var mı? Herkes şunu soruyor, Suriye’ye girildi ancak bundan sonrası ne olacak?

Her dara düşüldüğünde yeni bir düşman imdada yetişiyor. Hatırlayanlar bilir, bilmeyenler için tekrar hatırlatmakta yarar var. Özenle yetiştirilen ve zaman içerisinde canavara dönüşen FETÖ ile yatıp kalkanlar şimdi korku ve kaygıya mı esir oldu yoksa işi bitmiş, posası çöpe atılmış bir adamla ülkeyi oyalıyorsunuz? O adam artık bir mevta oldu, bununla zaman kaybetmenin bir anlamı yok. Bu iş bitti, ülke içerisinde tüm enerjilerin harcadılar. Yargıda, emniyette ve ordudaki güçlerini kaybettiler. Pensilvanya’dan çırpınış demeçleri geliyor. Şimdi artık çıkın toplumun önünde söyleyin, ölümler nasıl durdurulacak, her şeyi hala tek başınıza kotarıyor ve kararlaştırıyorsunuz. Bu durumdan toplumun büyük ekseriyeti rahatsız, mili birlik tamam güzel. Bugün karşı karşıya bulunduğumuz durum tedirgin edicidir. Hafta sonu yakın bir akrabamın cenazesi için Trabzon’a gittim. Maçka’da son günlerde yapılan saldırılar insanları köylerinde ve yaylalarında huzursuz etmiş. Eğer bu durum böyle devam ederse korkarım pek çok insan köylerindeki evlerini boşaltır. İş güvenlik konusunu kimse hafife almasın. AKP iktidarı bunca sıkıntı yaşanırken polise nasıl türban giydirilir, Haydarpaşa Askeri Hastanesine Abdulhamit Han ismin verme derdinde…

Güzel bir ata sözü var: Koyun can derdinde, kasap et derdinde…

Osmanlı İmparatorluğunun cenazesini kaldıran padişahlarla Türkiye’yi mi kurtaracaksınız?

Yoksa giden bir cemaatin yerine apar topar yeni bir cemaati mi yerleştirme telaşı var.