“…İktidara, “Bu projeyi bu kadar süre niye sakladınız?” dahi diyemeyenlerin sanki kışlayı TOKİ’ye ve rant çevrelerine peşkeş çeken CHP imiş gibi, “Niye Karamürsel’den paylaşıldı?” tarzı…

… iktidar kanadı dışından bu yönde yapılan eleştiriler üzücü olduğu kadar konunun  özünden uzaklaşılmasına vesile olacak nitelikte olması nedeniyle de, tartışmayı tam da iktidarın amacına hizmet eden bir sonuca götürecektir.”

Gerek özetini verdiğim paragraf gerekse ilgili açıklamanın tamamı..

https://www.gebzehaber.net/meclisin-onuru-ve-insanlik-icin-kislada-yapilasmaya-karsiyiz-69066h.htm

Ancak özetin özeti veya, “Şair burada ne demek istemiş?” diye sorgulayınca “şair” bence burada şunu demek ya da şunu da demek istemiş:

“CHP’li CHP’yi CHP’de eleştirir.”

Burada “Şair” diye tanımlanan CHP Gebze İlçe Örgütü’nde yönetimle Gebze Belediye Meclis Üyeleri’nin ortak basın açıklamasında “Şair” niye bunu aleni ifade etmemiş..

Lafın tamamı herkese söylenmediği için çok aleni ifade etmemiş sanki şair.

**

1982’den beri Gebze’deyim. Aktif siyasetle ilgilenmeye başladığım 18’li yaşlarımdan itibaren SHP’dir CHP’dir…

Mesleğe başladığım 1994’e kadar mesafeli 1994’ten sonra diğer siyasi partilerle birlikte mesafesiz takip ettiğim CHP’nin Gebze’de her dönemki sıkıntısı ve sorunu, bu dönemde feci şekilde açığa çıktı.

CHP Gebze’de her dönem başkan ve yönetimle alıp veremediği olan parti içi muhalefet kendini açığa çıkartır. CHP Gebze’de başkan ve yönetim değiştikçe parti içi muhalefette kişi bazlı değişir ama varlığını hep korur.

Parti içi muhalefeti olması gerektiği şekilde, partili disiplini ve hukuku içinde partisinde yapıp dışa sızdırmayan CHP’liler’e atfen; sözüm o meclisten dışarıdır…

İfade etmek isterim ki siyasette partilerin yönetimleri ve tabanları dahil kimse eleştirilemez değildir ama siyasette çok genel, tartışmasız doğrudur: Parti farkı gözetmeksizin; partili partisini partisinde eleştirir.

Ancak bu tanımın tam tersinde yer alanların CHP içinde olanları öyle sınır tanımazlar ki CHP muhaliflerinin yapamadığını, bilinçli bilinçsiz yerine getirirler.

Çünkü onlardan gelen üzücüdür, yorucudur, şevk kırar. Onlarla uğraşmak dahi zaman kaybıdır. Asıl uğraşılması gerekenden uzaklaştırır.

CHP’nin dışından CHP’ye yönelik eleştirilerin anlaşılır, göğüslenir yanı vardır. Ancak içeriden olanını Pir Sultan Abdal’a atfedilen şu dizeler tanımlar: “Şu ellerin taşı hiç bana değmez / İlle dostun bir tek gülü yaralar beni.”

**

Askeri kışlaya ilişkin projenin açığa çıkmasının ardından projeyi ilk açığa çıkaranın KBB İmar Komisyonu CHP Üyesi Orhan Tanış’ın Karamürselli olmasından sebep söz konusu çevreden getirilen eleştiriye hak verilebilirdi. O eleştiri, parti içinde yapılsaydı.

O eleştiri sahibi veya onaylayıcısı parti içi muhalefetin projenin asıl hazırlayanı ve uygulayıcısı iktidara adeta “Zeval gelmesin” dercesine bir detaydan ötürü kendi partisine yüklenmesinin siyasi akıl mantıkla ne derece örtüştüğü de ayrı bir vakadır.

Yakın tarihli bir yorumumda şöyle bir ifadede bulunmuştum, halen arkasındayım: Gebze Belediye Meclisi’nde CHP Grubu’nun çalışmaları yetersiz bulunabilir, bazı pratikleri yanlış bulunabilir. Ama, ‘Çalışmıyorlar, bir şey yapmıyorlar’ demek haksızlıktır.

Bir süre önce bir sitede, “Neden sessiz kaldılar?” başlıklı asılsız bir “haber”de CHP’nin KBB ve Gebze Belediyeleri Meclis Üyeleri Halil İbrahim Başçiftçi ve Gökhan Yamen sürece dair sessiz kaldıkları gerekçesiyle eleştirildi.

Yine aynı mecrada yer alan bir başka “haber”e göre galericiler sitesinin kurulmasına CHP Gebze İlçe Başkan yardımcılarından, işi oto galericilik olan Kenan Koçak çok sevinmiş ya da, “sevindiği öğrenildi” imiş.

İkinci “haber”in ne kadar güvenilir olduğuna dair “referans”, bir önceki örneklemem. İki “haber” çalışmasının da ortak yönü, konuya dair herhangi bir demeç verenin olmaması.

Çünkü kuvvetle muhtemel parti içinden parti içi muhalif, kendini gölgede saklayan bir yüreksiz, bir korkak gazetecinin kulağına yazılması için bir şeyler üfledi.

Yanıt hakkı olanlar doğal bir şekilde demeç veren olmamasından ötürü yazanı muhatap aldı. Onu yazan “tetikçi” yaftası yemekle kalmadı. Adeta, “Tetikçi” yaftasını doğrularcasına her zamanki gibi, “Öyle dediler, öyle duydum” türü..

Ahlak denilen kavramı merkeze alınca ahlakın mumla arandığı..

mesleği merkeze alınca “onu diyeceğine sık kafana daha iyi” tarzı bir savunma getirdi!

Ancak CHP Gebze İlçe’de gerek mevcut yönetim gerekse belediye meclis üyeleri için bence en üzücü olanı..

O haber ve yorumların beğeni emojilerinde, paylaşanlarında, o doğrultuda tartışmalara dahil olanlar arasında bir CHP’li mevcut belediye meclis üyesi; bir dönemler yönetimlerde aktif gören üstlenenler, belediye meclis üyeliği yapanlar, mahalle başkanlıkları yapanlar dahi vardı.

İşte ondan sebep darağacına giderken taşlanan Pir Sultan Abdal’ın bazı taş atanlara atfen söylediği söylenen dizelerinde tarif edilir durum: “Şu ellerin taşı hiç bana değmez / İlle dostun bir tek gülü yaralar beni.”

Yarın

CHP Gebze’de Tabanın Kışla

Sınavı (2): Dilo Dilo Yaylalar!