Anadolu, tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış, adeta bir açık hava müzesi gibidir.

Her köşesinde farklı bir uygarlığın izlerini taşıyan bu topraklar, insanlık tarihine ışık tutan zengin bir mirasa sahiptir.

Bu anlamda gerçekten şanslı bir toplumuz.

Anadolu'nun tarihini keşfetmek ise geçmişten günümüze uzanan bir yolculuğa çıkmak demektir.

Peki kimler gelip geçmiş bu topraklardan?

Hititler: MÖ 2. binde Anadolu'da güçlü bir imparatorluk kuran Hititler, siyasi ve askeri alandaki başarılarının yanı sıra hukuk, sanat ve din alanlarında da önemli eserler bırakmışlardır. Başkentleri Hattuşa (Çorum) ve Yazılıkaya'daki kaya kabartmaları, Hitit sanatının en güzel örneklerindendir.

Frigler: MÖ 8. yüzyılda Anadolu'da hüküm süren Frigler, özellikle tarım ve madencilik alanlarındaki gelişmeleriyle tanınırlar. Başkentleri Gordion (Polatlı) ve Kral Midas'ın efsaneleri, Frig kültürünün önemli unsurlarıdır.

Lidyalılar: Batı Anadolu'da kurulan Lidya Krallığı, MÖ 7. yüzyılda paranın icadıyla ticaretin gelişmesine öncülük etmiştir. Başkentleri Sardes (Salihli) ve Kral Kroisos'un zenginliği, Lidya tarihinin simgelerindendir.

İyonyalılar: Ege kıyılarında kurulan İyon kentleri, felsefe, bilim ve sanat alanlarında önemli gelişmelerin yaşandığı merkezler olmuştur. Miletli Thales, Anaksimandros ve Herakleitos gibi düşünürler, İyon felsefesinin temelini atmışlardır.

Urartular: Doğu Anadolu'da kurulan Urartu Krallığı, MÖ 9. yüzyılda güçlü bir devlet haline gelmiştir. Van Kalesi ve Çavuştepe'deki su kanalları, Urartu mühendisliğinin örneklerindendir.

Anadolu, bu sayılanların dışında da birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Neolitik dönemden günümüze kadar uzanan süreçte, Hattiler, Asurlular, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi farklı kültürler, Anadolu'nun zengin tarihine katkıda bulunmuşlardır.

Türklerin Anadolu'ya ilk ayak basmaları, 11. yüzyılın başlarına kadar uzanır. Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey'in kardeşi Çağrı Bey, keşif amacıyla Anadolu'ya akınlar düzenlemiş, bu akınlar Türklerin Anadolu'yu tanımasına ve potansiyelini keşfetmesine olanak sağlamıştır.

Anadolu'nun Türkler için vatan haline gelmesindeki en kritik olay, hiç şüphesiz 26 Ağustos 1071'de gerçekleşen Malazgirt Zaferi'dir. Sultan Alp Arslan komutasındaki Selçuklu ordusu, Bizans İmparatoru Romen Diyojen'in ordusunu hezimete uğratarak Anadolu'nun kapılarını Türklere ardına kadar açmıştır. Bu zafer, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda Anadolu'nun demografik, kültürel ve siyasi yapısını kökten değiştiren bir dönüm noktası olmuştur.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Kurtuluş Savaşı ise Anadolu emperyalist işgalden kurtarılarak ebediyen yurt olarak olması sağlanmıştır.