Yaşadık, yaşıyoruz !..

Yaşadık, yaşıyoruz !..

 

 

Cumhuriyet tarihinin en büyük halk ayaklanması olarak nitelendirildi Gezi Parkı eylemleri. O eylemlerin birinci yıldönümünü geride bıraktık.

Tüm Türkiye’nin son bir yıldır konuştuğu o eylemlerde yaşamını yitirenlerin mezarları üzerindeki toprak henüz kurumadı. Eylemler, AKP iktidarına büyük bir mesaj verdi, anlayabilene…

Ne olmuştu, nasıl olmuştu ?

Doğası ve çevresine sahip çıkanlar sokağa çıkarak direnmiş, medyanın olaylara kayıtsız kalması ve bu sırada polisin orantısız şiddet uygulaması sonucu yaşamını yitiren gençlerimiz olmuştu.

Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Ahmet Atakan, Mehmet Ayvalıtaş, İrfan Tuna. Sonrasında Berkin Elvan polisin orantısız şiddeti dolayısıyla yaşamını yitirmişti. Polis memuru Mustafa Sarı da, amirlerinin emirlerini uygulamak isterken can güvenliği olmayan noktalardan birinden düşerek yaşama veda etmişti.

Eylemlerin Kocaeli ayağında da çatışma, gözaltı, tutuklama ve dahası yaşandı.

KESK Şubeler Platformu, 31 Mayıs için çağrı yapmıştı. Toplananlar İstanbul’daki polis şiddetini kınadı. Sosyal medya üzerinden örgütlenen öğrencilerin Umuttepe’den İzmit merkeze yürüyüşleri ise polis müdahalesiyle gerçekleşemedi. Cumhuriyet Parkı’nda toplanan yaklaşık 5 bin kişi sabaha karşı AKP binasına yürüdü.

İlk eylemli günün bilançosu ağırdı: 50 gözaltı…

İkinci gün tencere tava sesleri yükselmeye başladı. 10 bin kişi direniş için sokağa çıktı ve AKP il binasına yürüdü. Cumhuriyet Parkı’na dönen gruba polis müdahale etti. Sivil polisler, ara sokakta gördüğü herkesi gözaltına aldı.

Artık, korku perdesi yırtılmıştı…

Haziran’ın ikinci günü Cumhuriyet Parkı’nda toplanan binlerce kişi yürüdüğü AKP İl binası önünde polisle çatıştı ve 100’ü aşkın gözaltı oldu.

Sonraki gün Kocaeli Üniversitesi’nde sınavların iptal edilmesi için eylem yapıldı. Cumhuriyet Parkı’nda akşam saatlerinde yapılan eyleme ise müdahale oldu. Polisin ara sokaklarda takip ettiği vatandaşlara mahalle halkı sahip çıktı. Parkta gece yarısına kadar süren çatışma sonrası çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Takvimler 4 Haziran’ı gösterdiğinde Bayındırlık konutları, Körfez, Derince ve Yuvam ve Akarca mahallelerinde eylemler yapıldı.

Cumhuriyet Parkı’na çadırlar kurulduğu tarih ise 7 Haziran’dı. Belgesel gösterimi eşliğinde sabahlandı, Taksim’e gönderilmek üzere kitap toplandı.

Bir sonraki gün Cumhuriyet Parkı’na alternatif açılış yapıldı, serbest kürsü kuruldu ve parkın adı “Cumhuriyet Direniş Parkı”  olarak deklere edildi.

AKP il binası önünde 11 Haziran’da toplanan kalabalık Taksim Dayanışması’nın görüşmesinden çıkan sonuca göre tavır değiştirdi ve oturma eylemi yaptı.

Çeşitli mahallelerde hareketliliğin arttığı 13 Haziran’da, Yahya Kaptan’da toplanan kitle, Cumhuriyet Parkı’na geldi ve topluca AKP il binasına yüründü.

Bir başka AKP’ye yürüyüş eylemi sonraki gün gerçekleşti. 2 ayrı noktada toplanan vatandaşlar, yürüyüş yolu üzerinde birleşerek AKP İl binasına yürüdü.

17 Haziran’da Anıtpark’ta toplanan akademisyenler, üniversite çalışanları ve öğrenciler Alemdar Caddesi’ni trafiğe kapatarak Cumhuriyet Direniş Parkı’na yürüdü.

Haziran ayaklanması adım adım sürüyor ve katılımcı olan herkes ‘’biz yaşadık’’ demenin onurunu taşırken, ‘’Bu daha başlangıç, mücadeleye devam’’ sloganıyla AKP’ye mesaj yolluyordu.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmuyordu, olmayacaktı, görünen buydu…

 

(Sürecek)

Bu yazı toplam 79 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi