“Hain” sözcüğünü oldum olası tasvip etmem çok zorunlu olmadıkça ağzıma almam.

Herkes kendisine göre bir hainlik kavramı tutturmuş gidiyor.

Yukarıdaki soruların cevapları “hain” sözcüğü ne denli göreceli, zamana, mekana, hukuka, siyasete ve farklı kimlikli insanlara göre değişen bir kavram olduğunu vurgular.

O nedenle de başlıkta ki “hain” sözcüğünü tırnak içerisine aldım ki özel bir anlamda kullandığım anlaşılsın.

Suruç’da 32 gencin katledilmesinden sonra ardı arkası kesilmeyen ölümler faili meçhul sonucu öldürülen sivil asker, polis hepsi bizim evlatlarımız...

Önemli olan tüm bu ölümlerin önüne geçebilmektir.

Ölümleri durdurabilmek...

Birine karşı diğerini haklı göstermek bizi bir yere taşımaz.

Aksine daha derin yaralar açar.

Öfke ve yandaşlık öyle bir noktaya geldi ki şehit Yüzbaşı Ali Alkan’ın önceki gün cenaze töreninde ağabeyi Jandarma Yarbay Mehmet Alkan’ın “şu güne kadar” çözüm diyenler neden şimdi sonuna kadar “savaş” diyor isyanı gündeme damgasını vurdu.

Basının ve medyanın bir kısmı bu öfkeyi görmezden geldi.

İktidara yakın yazarlar ve ak trol olarak bilinen sosyal medya hesapları şehidin ağabeyi Mehmet Alkan’a hedef gösteren açıklamalarda bulundu.

Ben de sosyal medyayı kısmen kullanırım.

Yapılan bu açıklamayı beğendiğim için tanımadığım bir hanımefendi tarafından ağıza alınmayacak ifadelerle karşılaştım.

Sosyal medya üzerinden yapılan suçlamaların başında şehidin ağabeyi Malatyalı olduğu, alevi olduğu, İsmet İnönü’nün hemşerisi olduğu yönünde ipe sapa gelmeyecek ifadelere yer verildi.

Şimdi aklı selim düşünen insanlar bu öfke seli karşısında şaşkın ve bir o kadar üzgün bir şekilde olup biteni anlamaya çalışıyor.

Bırakın insanlar farklı düşünsün, Malatyalı olmak, alevi olmak, kürt olmak neden birilerini bu kadar rahatsız ediyor.

Bu ülkenin bir yarısını bu insanlar oluşturuyor, onları yok saymak görmezden gelmek neyi çözer...

Bugünlerde ne televizyon ne gazete ne sosyal medyaya elim gitmiyor.

Her yerde ölüm hakaret yazıyor.

Kimisi silah başında bir asker, kimi failini arayan cinayet...!

Sonra her ölüm üzerine özenle seçilmiş bir kaç satır not...

Ardından yine ekmek kavgası, yaşam savaşı...

Ağızlardan çıkan sözler kurşundan daha ağır.

Bir de şu linç kültürü var ya bu hepsinden daha ağır...!

Kendinden olmayan herkesi yok ilan edenler nasıl bir dünya özlediklerini merak ediyorum...