Veriler hiç iyi gitmiyor, ekonomi konusunda ahkam kesmek adetim değil.

Piyasalar gördüğünüz gibi...

Bugün satın aldığınızı yarın yerine koyamıyorsunuz.

İlk defa medyanın gerçekleri bu denli kararttığını, görmezden geldiğine tanık olduk.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi iktidara yakın olanlar muhalefeti eleştirmeyi sürdürüyor.

Öne sürülen iddialar şu;

Muhalefetin gündeminde Türkiye’nin gerçekleri yokmuş.

Bir bakalım neymiş bu gerçekler.

15 Temmuz darbe girişimi ile Fetö imiş.

Bir de üst akıldan sıkça söz ediliyor.

Vallahi uzun yıllardır üst akıldan hep söz edilir ancak kimse çıkıpta bu üst akılı doğru düzgün tarif etmez.

Bu iş birazda fil hikayesine benziyor.

Zamanın birinde köylüler padişahtan iki fil almayı kararlaştırır.

Filler törenle köye gelir, ilk başta iyi karşılanırlar gün geçtikçe köylüler fillere yiyecek yetiştirmekte zorlanır.

Köylü yeniden bir araya gelir ileri gelenlerden temsilciler seçilir.

Fillerin geri iade edilmesi kararlaştırılır.

Köylüler muhtarın eşliğinde padişahın sarayının önüne doğru yola koyulur.

Köylülerin temsilcisi muhtar arkasına döner bir bakar ki, arkasında hiç kimse kalmamış.

Bunun üzerine muhtar köylülere çok kızar.

Padişahın huzuruna tek başına çıkar.

İki filden çok memnun olduklarını üç fil daha istediklerini padişaha aktarır.

Gelelim Türkiye’nin gündemine;

Dolar çarşamba günü 4,50 TL’ye dayandı.

Euro 5,50 TL’ye göz kırptı.

Türk Lirası yılbaşından bu yana %17 değer kaybına uğradı.

Anlayacağınız hepimiz %17 oranında fakirleştik.

Akaryakıtta zam furyası devam ediyor.

Salı akşamı itibariyle benzine 17 kr., mazota 16 kr., tüpgaza 12 kr. zam geldi.

Anyayacağınız benzinin litresi 6,19 kr mazotun litresi 5,67 kr oldu.

Ramazan öncesi gıda fiyatlarına gelince dana kuşbaşı etin kilosu 58 TL, kıymanın kilosu 52 TL, nohut, fasulye, mercimek aldı başını gitti.

Et yiyemeyenler bakliyat yesin sözü geçmişte kaldı.

Ne diyelim bunlar bu ülkenin gündemi değilmi.

Yoksa bu gerçeği görmezden mi gelmek lazım.

Vatandaş bunalmış durumda.

Yoksulluk hızla derinleşiyor.

Muhalefetin görevi bunları dile getirmek olmalı.

Çözüm bulunması için girişimler sürdürülmeli.

İktidar sevicileri bu konuların konuşulmasını istemiyor olabilir.

Hatta bu konular hoşlarına gitmeyebilir.

Onlar istiyorlar ki, mağduriyetlerine yenileri eklensin gündemi oluşturmayı sürdürsünler!

Dünyanın hiç bir yerinde dikensiz gül bahçesi olmaz.

Sokaklarda seçimden çok geçim tartışması sürüyor.

Bütün bunları konuşulmasını istemeyenler olabilir.

Ancak bunlar bizim gerçeklerimiz...

Bazı gerçekler hoşa gitmese bile konuşulmalı ve dile getirilmeli.