Bilgi çağında hiç bir şey gizli kalmıyor.

Bir alanı yasaklarsanız buna tepki olarak birkaç yeni bilgi ağı anında devreye giriyor.

Bunun en somut örneği 17-25 Aralık yolsuzluk halkası oldu.

Ardından Suriye’de yaşanan iç savaşa gönderilen silah dolu tırlar ortaya çıktı.

Eğer bu yaşananlar bizim milli meselemiz ise halktan ve kamuoyundan gizlemeye gerek yok.

Şu “gizli iş” meselesini bir aralayalım.

İktidar sahipleri devletin kurum ve kuruluşlarını ele geçirdiklerinde uzun mücadele sonucu bir parça kazanılmış olan adına “temsili demokrasi” denilen alanı bile fazla bulur.

Yasaklara sığınırlar.

O yasak, bu yasak, yürümek yasak, sendika yasak, düşünmek yasak, örgütlenmek yasak, grev yasak, gezi yasak…

O zaman yasaklara boyun eğmeyenler bu yasakları aşmanın demokratik yollarını ararlar.

İstekler meşrudur.

Çünkü tarih boyunca hep böyle yaptılar.

Önce Haziran Hareketini hep birlikte yaşadık.

Ardından korku duvarları yıkıldı.

Binlerce insana soruşturma açıldı.

Hiç kimse bildiği ve inandığı gerçeklerden geri adım atmadı.

İtibarsızlaştırmanın diğer adı “darbe girişimi” ile “casusluk” suçlaması oldu.

Gazetecinin görevi gizli kalan konuları ortaya çıkartmaktır.

O nedenle halka bilgi verilmesi gerekiyor.

Halkın bilgilenmesinin yolunu açmak gerekiyor.

Mahkemeler anında haberin fotoğraflarını yayımını yasakladı.

Peki gizli kalacak mı bu gerçekler!

Tabi ki, Hayır!

O haberler ve fotoğraflar toplumun duyarlı, aydın kesimine ulaştı bile.

İşin garibi yasaklanan haberi Başbakan miting meydanlarında “biz yaptık yapmaya da devam ederiz” dediğini hep birlikte izledik.

Gizlisi saklısı olmayan bir konuyu yasaklamanın ne anlamı var.

Gelelim konunun esasına;

Toplumun büyük ekseriyeti gidişattan hoşnut değil.

Bunun son örneği Ford Otosan işçilerinde yaşandı.

13 gündür fabrika önünde eylem var.

Türk Metal Sendikasına tepki büyük.

İşçiler bu sendikanın ismini bile duymak istemiyor.

Tabi ki Ford Otosan yöneticileri bu tepkinin ana merkezinde yer alıyor.

Bölgemizde bulunan Türk Metal Sendikasına bağlı iş yerlerinde ciddi huzursuzluk var.

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Necmettin Aydın yurt genelinde metal sektöründe grev ve eylemlerin son yılların en bilinçli işçi hareketi olduğunu söyledi.

Şu aşamaya kadar Bursa, Kocaeli ve Ankara’da 30 bin metal işçisi Türk Metal Sendikasından istifa ettiğini belirtti.

Bu durum gösteriyor ki, cin şişeden çıktı…!

Onu tekrar aynı şişeye sokmak imkansız hale geldi.

Önemli olan başka şişeye sokulması değil, özgür kalmasıdır…!

Bundan tam iki yıl önce Taksim’de başlayan 27 Mayıs 2013 Gezi Parkındaki ağaçların kesilmesine insanlar tepki gösterdi.

Gezi Direnişi olarak Dünya tarihine geçti.

Pazar günü Gezi Direnişinin 2. Yılı doldu.

Yasaklayarak, korkutarak hiçbir gerçek gizlenmiyor.

Artık rahatlıkla şunu söyleyebiliriz; Geziden önce, Geziden sonra pek çok şey değişti, değişmeye de devam edecek.