Yeni yılın ilk gününde çalışmak çok keyifli oldu.

Sabah erkenden kalktım kahvaltı derken iş yerine ulaştım.

Uzun zamandır sokakların bu kadar sessiz olduğuna tanık oldum.

Şehrin yorgunluğu her halinden belli oluyordu.

Ortalıkta koşuşturan insan göremedim.

İş yerlerinin birçoğu kapalıydı.

İnsanlar felekten bir gün götürmenin tadını çıkartıyordu.

Tabi ki ben hariç

İş yerine geldim ilk işim çalışma arkadaşlarımla günlük iş programı yapmak oldu.

Daha sonra gazeteleri gözden geçirdim.

2013 yılının tartışmaları 2014 yılına damgasını vurmuştu bile.

Herkes kendi köşesinden bir şeyler söylüyordu.

Bazıları eleştiriyor, bazıları ise tehditler savuruyordu.

Bu tür söylemlere alıştık artık.

Balyoz, Ergenekon gibi davalarda yaşanan haksızlıkları birilerinin geçte olsa fark etmesi olumlu bir gelişmedir.

İktidar sözcüleri yeni döneme göre yeni politik çıkışlar belirleme çabası içerisinde.

2007 yılından 2013 yılına kadar çok zor bir dönem geçti.

Asker, sivil, gazeteci, akademisyen birçok insan önce itibarsızlaştırıldı daha sonra ceza evlerine konuldu.

Uzun tutukluluk dönemi yaşandı.

Toplumun iktidar kanadına mensup insanlarla sohbet ederken bekleyin daha neler çıkacak sözleriyle karşılaştık.

Cezaevlerinde yatan insanların aileleri ile duyarlı kamuoyu sessiz çığlıkları topluma taşıdı.

2014 yılı yolsuzluk ve haksızlıkla mücadele yılı olmasının gönülden destekliyorum.

2014 yılında dünyada olup bitenlerden çok Türkiye’de neler olacağı ile öncelikle ilgiliyiz.

30 Mart Yerel Seçimleri ile ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi var.

2015 Genel seçimlerinin 2014 yılına alınma ihtimali yüksek.

2013 yılının son iki haftasında tırmanan AKP Cemaat kavgası, patlatılan yolsuzluk, rüşvet dosyalarının sandığa nasıl yansıyacağı çok önemlidir.

Bekleyip, göreceğiz!...

Yeni yılda, yeni sürprizler hepimizi bekliyor.