2017 yılının sonuna doğru yaklaşıyoruz.

Herkes yeni bir yılda kendi bütçesine göre planlar yapıyor.

Hiç kuşku yok ki, yeni bir yıl  mutlu, huzurlu bir  o kadar da eğlenceli bir şekilde girmek herkesin en büyük talebidir.

2018 yılına kim dilediği gibi girmek istemez.

Esas konu bizi bekleyen belirsizliklerdir.

Sizleri bilmem ama benim beklentilerim hayli kabarık.

Bunları şöyle sıralamak isterim;

Türkiye ve yaşadığımız coğrafyada barış ve huzurun egemen olması en büyük dilekler arasında yer almakta.

İnsanların aklını bir yerlere ipotek etmeden düşünme ve özgürce hareket etme kudretini gösterebilmesidir.

En çok yüreğimizi sızlatan konu kadına şiddetin biran önce son bulmasıdır.

Tabiki çocuk istismarının olmadığı bir yıl en büyük dileğimizdir.

Sokaklarda çöpten ekmek ve yiyecek toplamak zorunda olmayan insan manzaralarını özlüyoruz.

İş, aş ve gelecek kaygısı olmayan bir yıl en büyük özlemimiz olmalı.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kalktığı bir yıl olması ortak talebimizdir.

Peki 2018 yılında tüm bunların gerçek olması çok mu zor.

Elbette “hayır” eğer gerçekten bunların hayata geçmesini istiyorsak herkes üzerine düşen görevi ve sorumluluğu yerine getirmeli.

Unutmayın ki, yapıyor gibi görünmek yanlışlara, haksızlıklara verilen destek olarak bize geri döner.

Eğer kendimizi değiştirebilirsek önce ailemizi daha sonra çevremizi kim bilir belki de Dünyayı değiştirme şansı doğabilir.

2018 yılı böyle bir değişimin olması için çok sayıda nedenler sıralanabilir.

Yalanlara, iki yüzlülüklere olmayanı varmış gibi göstermekten artık yorulduk.

Yanlışlara sessiz kalmak yapılan haksızlıkların doğruymuş gibi işlem görmesi toplumun vicdanını derinden sarsmaya ve kanatmaya devam eder.

Yeni bir yıl hem umutları hem de vicdanları rahatlatmalı.

Yoksa yaşadığımız süreç toplumun tüm kesimlerini derinden yaralar ve ayrıştırır.

Yeni bir yıl başlangıç olsun dileklerimizle...!