Maalesef...

Gün geçmiyor ki ilginç, tuhaf şeyler duymadığımız...

İddiaya göre bir belediye çalışanı, bir muhtara gidip “Bana ödül verin, iyi çalışıyorum,” demiş.

Evet, yanlış duymadınız!

Kendi görevini yerine getirdiği için ödül isteyen bir kamu görevlisi.

Bu talep üzerine muhtar da iki muhtar arkadaşına durumdan bahsedip plaket yaptırmış ve küçük bir ödül töreni düzenlemişler.

Diğer muhtarlar da muhtarlar derneğine çağrılmış.

Hatta bu törende, Gebze’deki Veteriner İşleri Müdürü de bulunmuş.

Ne ironidir ki, bu kişi uzun zamandır sokak köpeklerine yönelik ihmaller ve sert uygulamalar nedeniyle halk arasında tepkiyle anılıyor.

Yani görevini yapmadığı iddia edilen biri, “iyi çalışıyor” diye ödül veriyor.

Olması gereken şudur ki; yapılması gereken iş yapılır.

Görev bilinciyle hareket edilir.

Kimse “Ben görevimi yaptım” diye takdir beklememeli.

Ama şimdi öyle bir dönemdeyiz ki, normal olanı bile abartılı bir başarıymış gibi sunmak moda oldu.

Görevini yapmak bir meziyet değil, bir sorumluluktur.

Vatandaşın ödül beklentisi değil, adalet, temizlik, merhamet beklentisi vardır.

Ama bazı koltuklar, bu gerçeği unutturmuş gibi duruyor.

Görev bilinci yerini 'görünür olma' arzusuna bıraktı.

Fotoğraflar çekiliyor, plaketler hazırlanıyor, törenler düzenleniyor…

Ama vicdanlar hâlâ sessiz.

Gebze, emek şehridir.

Sabahın köründe işe koşan, akşam yorgun düşen, teriyle kazanan insanların şehridir.

Onlar hiçbir zaman “plaket” istemezler, çünkü bilirler:

Asıl ödül, iyi yaptığın işin iç huzurudur.

O yüzden bu olay bize şunu hatırlatmalı:

Gerçek hizmet, görünür olmak için değil, faydalı olmak içindir.

Bir toplumun onuru, sessizce işini yapan insanlarda saklıdır.

Bir diğer konumuz da otobüs durakları.

Gebze 2477. Sokak 1, Fırat Caddesi üzerindeki otobüs duraklarının kapalı durak haline getirilmesi vatandaşın ortak talebi.

Yağmurda, rüzgârda bekleyen halk, yetkililerden bu konuda da duyarlılık bekliyor.

Yetkililerin bu eksiği de gidereceklerine eminim.

U-mutlu kalın.