Bir kaç gündür yaşananlar hepimizi derinden sarstı.

Sokaklar adeta alev topuna döndü.

Kimin neyi protesto ettiği belli değil.

Herkese göre suçlu ve suç tanımı farklı.

Birileri geçmişten kalan öfkesini basından alma peşinde.

En acısı ise yaşanan olumsuz sürecin faturası öfkeye, tehdite hatta sokak çatışmalarına dönüştürülmek istenmekte.

Güneydoğu’da yaşananları anladık.

Peki İstanbul’un göbeğinde Hürriyet Gazetesi üst üstte iki kez saldırıya uğradı.

Olayın faillerinden biri iktidarın milletvekili...!

Her tarafa tehditler savuruyor,”bunlara alışacaksınız”tehditinde bulunuyor.

Toplumun samimi çoğunluğu olup biteni kaygıyla tedirgin bir şekilde izliyor.

Taraflar birbirini vatan hainliğine varan suçlamalarda bulunuyor.

Böyle bir zeminde sağlıklı düşünen insanlara ihtiyaç var.

Esas acıyı yaşayan şehit ailelerinin seslerine kulak vermek lazım.

Onlar ne diyor...

İzliyorum şehit ailelerinin yakınları bu ülkede sorumluluk sahibi olan yöneticilerden daha metanetli davranıyor.

Sokaklarda linç kampanyaları yürütülüyor.

Peki sormak lazım; Kürt olmak Güneydoğu’lu olmak suç mu?

Sokaklarda “şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganı atanlar bu söylemin sorumluluğunu  ve ağırlığını taşımalı.

Eğer bu toprakları seviyorsak daha sağ duyulu davranmalıyız.

Birileri farkında olmasada insanlar  ayrıştırılıyor.

Yanyana yaşadığımız komşumuz arkadaşımız farklı düşünebilir.

Herkesi olduğu gibi kabul etmeliyiz.

Şiddete başvurulmadığı sürece herkes düşüncesini özgürce söylemeli.

Düşünceden korkmayın şiddetten korkun...

Toplu kalkışmaların yakıcı etkisi aradan uzun zaman geçse bile etkisi ortadan kalkmıyor.

Sivas katliamında yaşananlar aradan yıllar geçtiği halde unutulmadı.

Demokratik tepki kimseye zarar vermeden yapıldığı sürece toplumun her kesiminden destek bulur.

Bir kaç gündür Gebze, Darıca, Çayırova sokaklarında yaşananları hayli ürkütücü buldum.

Protesto etmek haklı bir tepki ancak meydan okumak, insanlara gözdağı vermek   tehlikeli sonuçlar getirir.

Gerçek olan durum öldürülen o gençlerin artık yaşamıyor olmasıdır.

Vatan coğrafi olarak bölünmedi ama o vatan toprakları üzerinde yaşayanlar siyasal iktidarın kör hırsı yüzünden en keskin hatlara savruldu.

Bir tarafta evlatlarına ağlayan ve o gencecik çocukları terörün önüne atanlardan hesap sorulmasını isteyenler var.

Diğer tarafta iktidar gücünü arkasına alan troller, vandallar yandaş gazetelerin bazı küfürcüleri...

Türkiye ayrıştı...!

13 yıllık iktidar “benden olanlar, benden olmayanlar” kavramı kin ve nefret tohumları atarak düşmanlık yarattı.

Sanırım geldiğimiz durumun özeti bu.