Yoğun bir haftayı geride bırakmaya hazırlanıyoruz.

Olan biteni not düşmek gazetecilerin, tarihçilerin boynunun borcu olsa gerek.

Önce Sefa Sirmen konusuna kısa bir giriş yapmakta yarar var.

Sefa Sirmen ile olan hukukum 1986 yılında başladı.

Anlayacağınız Gebze’ye geldiğim ilk yıllardı.

O yıllarda CHP 12 Eylül darbeciler tarafından kapatılmıştı.

Yerine SODEP ve Halkçı Parti kurulmuştu.

Kocaeli’nde ağırlıkta SODEP’in siyasi gücü yaygındı.

Sefa Sirmen’de SODEP üyesiydi.

1989 yılında yapılan yerel seçimlerde Sefa Sirmen SHP’den Belediye Başkanı seçildi.

İzmit belediyesini devraldığı zaman belediye çalışanlarının maaşları ödenemeyecek durumdaydı.

SHP, DYP koalisyonu Sefa Sirmen tarafından iyi değerlendirildi.

Sefa Sirmen, dönemin Başbakan’ı merhum Süleyman Demirel ve Merhum Erdal İnönü ile kurmuş olduğu iyi ilişkiler sonucu ciddi projeler başlattı.

Bunlardan ilki bölgenin su sorunun çözümü için Yuvacık Barajı inşaatı başladı.

Kısa sürede baraj bitirildi.

Musluktan temiz su içmeye başladık.

Ardından Körfez ve İzmit’in kirli atıklarının arıtılması için kollar sıvandı, arıtma tesisleri kuruldu.

Bununla yetinilmedi İzaydaş kimyasal atıkların imhası için kısa sürede devreye geçirildi.

Hava ve çevre kirliliğinin en aza indirilmesi için İZGAZ kuruldu.

Bu kadar büyük yatırımları dönüştürmek için İzmit merkezli Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bakanlar kurulu kararıyla kuruldu.

Belediyenin gelirleri bir ölçüde artmaya başladı.

Ancak diğer ilçe belediyeler Büyükşehir Belediye kapsamına girmedi.

Bütün bunları neden yazma gereği duydum.

1980 ve 1990’lı yıllarda o dönemin kısıtlı imkanlarıyla Sefa Sirmen İzmit’te büyük yatırımlara imza attı.

Hiç unutmuyorum, dönemin Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe İzaydaş’a ruhsat verilmesini engelledi.

Sefa Sirmen üç dönem belediye başkanlığı yaptı.

Siyasi parti ayrımı yapmadı.

Hatta en fazla kendi partililerini mağdur ettiği söylenebilir.

Bir dönem iyisiyle kötüsüyle Türkiye genelinde efsane başkanlık yaptığı herkesin malumudur.

Ne zaman belediye başkanlığını bıraktı Milletvekili oldu hakkında bir sürü davalar açıldı.

15 yıl aradan sonra hüküm giydi.

Almış olduğu cezanın içeriği hakkında fazla bilgi sahibi değilim.

Ancak Türkiye’deki hukuk sistemi pek çok insanı mağdur ettiği bilinen bir gerçektir.

Bunlardan bir tanesi de benim.

Gazetemin ismi Gebze Haber olduğu için iktidara yakın bir gazete sahibi dava açtı.

Yerel mahkeme beni haklı buldu.

Yargıtay aşamasında dava bozuldu.

Yerel mahkeme vermiş olduğu kararın arkasında duramadı.

Böyle bir süreci yaşadığım için mağdur edildim.

Hukukun bu denli siyasallaştığı bir dönemde doğru karar verilse bile kafalarda soru işaretleri hep olacak.

Her siyasi görüşte insanlarla zaman zaman sohbet ediyorum.

Sefa Sirmen’e verilen cezanın siyasi olduğu kanaati yaygın.

Eğer hukuk sistemi öc almaya dönüşürse vahim sonuçlar bizi bekliyor...!

Temiz toplum, temiz siyaset dönemi ne yazık ki geride kaldı.

Artık siyasilerin mal varlıklarını soramaz olduk.

Böyle bir dönemde Sefa Sirmen’e verilen ceza kafaları oldukça karıştırdı.

Şimdi geçmişe bakarak bırakın mal varlığını sorgulamak siyasetçiyi eleştirmek bile zorlaştı.

Böyle dönemden geçiyoruz.

Elbette bu zor dönemlerde geçecektir.

Ancak bırakmış olduğu hasarlar uzun dönem tartışılacaktır.