Bilim ve teknoloji alanında baş döndürücü gelişmeler oluyor.

Eskiden kuşaklar arasında kopukluktan şikayet edilirdi.

Şimdi ise aynı yaş grubunda bulunan gençler arasında ciddi uçurumlar yaşanıyor.

Biz hala dizilerle, evlendirme programlarıyla, şovlarla uyumaya yada kafa dağıtmaya devam ederken Avrupalı ve gelişmiş dünya geleceği inşa ediyor.

Onlar düşünüyor, düşündüklerini özgürce ifade edebiliyor.

Aynı zamanda üretiyor biz ise tüketiyoruz.

Ama herşeyi tüketiyoruz!

İşte bu yüzden kafamızı biraz kaldırıp Dünya’da neler olup bittiğini bir şekilde yakalamanız gerekiyor.

Buna rağmen olumlu gelişmeler olmuyor mu, elbette oluyor.

Ama çok az ve yetersiz.

Dünya’da silah ticaretinden sonra en büyük para dijital oyun pazarında dönüyor.

Anlayacağınız müthiş bir ekonomik sektör oluştu.

Ama çok daha önemlisi yaratmış olduğu bağımlılık çocukları ve gençleri adeta esir alıyor.

Oyun pazarı ülkemizde hızla yaygınlaşıyor.

Öyle ki, üç yaşında, beş yaşında çocukların ellerinde oyuncak yerine aypet bilgisayar veriliyor.

İşin acıklı tarafı devlet bu sektörü desteklemeye başladı bile.

Yazılım ve kodlama testleri yakında müfredat programına girerse hiç kimse şaşırmasın.

Umarım bu konuda bilimsel bir araştırma yapılır, batı ülkelerinde yaşanan sorunlar biz de yaşanmaz.

İşin özeti; gelişen ve değişen dünyayı bir yerinden yakalamamız gerekir.

Onun içinde önce kafalarımızı kumdan çıkartmalıyız.

Aksi halde hiç bitmeyeceği sanılan saltanatlar biranda yerle bir olur...!