Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarla eski genel başkanını özlem yad etti!

Davutoğlu, 2009 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta yapmış olduğu 'One minute' çıkışını anımsatarak, "O liderin 10 gündür susuyor olması yüreğim kabul etmiyor. Ey İsrail diye çıkıp haykırmamasını yüreğim kabul etmiyor" dedi.

Davutoğlu, bununla da yetinmedi ve açıklamasında:

“Kongre konuşmasını dinleyince 'Yarabbi ne hale düştü' dedim. 20 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına bu konuşmayı kim yaptırdı?

Polis köpekleri Mescid-i Aksa’da ve Türkiye Cumhurbaşkanı, Filistin'e atıfta bulunmadan "İsrail" diyor… Nasıl böyle bir aymazlık olabilir? Kim yazdıysa bu konuşmayı Erdoğan’a, derhal görevden alınmalı.”dedi.

Şu bir gerçek ki, Davutoğlu katiyen AKP ve Erdoğan ile olan irtibat ve de bağını koparmaz.

Ahmet Davutoğlu’na elbette sözümüz yok, kendi mahallesinde dava arkadaşlarıyla olmak istiyor.

Siyaseten ve yaşam tarzı sebebiyle doğru olanı yapıyor!

Sözümüz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve malum şürekasına.

‘Sağ’ bir ittifaka ön ayak olup CHP’yi hüsrana uğratmasına.

O ve arkadaşlarının sanki hiçbir şey olmamışçasına davranmasına.

40 milletvekilini beleşten sağ partilere hediye etmesine.

Böyle yazınca CHP’de Kılıçdaroğlu ve çevresindekiler yani ‘siyaseten’ nemalanmak isteyenler bana kızıyor.

İçten olarak gördüğüm kimi CHP yöneticiler ise, ‘’Bizde 14-18 Mayıs seçimlerinde alınan sonuçtan rahatsızız fakat partiyi daha fazla yıpratmak istemiyoruz. En azından kurultaya kadar susacağız...’’diyorlar.

CHP’de olup bitene karşı sütliman kalmak, eleştirmemek hangi sosyal demokrat ve sol anlayış ile tanımlanabilir?

Her seçim mağlubiyetinin arından, ‘’Seçimi kaybetmek dünyanın sonu değil, seçim geride kaldı önümüzdeki seçimi mutlaka kazanacağız’’ yutturmacası daha ne kadar devam edecek?

Ülkede değil partide iktidar olmayı öncelik görenlerden CHP’ye hiçbir getiri olmaz.

CHP, bunlar ve türevleri sayesinde onulmaz muhalefet şeklinde daha ne kadar devam edecek?

Sol ile ittifak ve iş birliğinden acaba CHP’yi yönetenler daha ne kadar kaçacak?

Ey CHP’yi yönetenler, şu sağ partilere gösterdiğiniz ilgi ve saygının onda birini Türkiye solunda yer alan partilerin hiç birisine göstermediniz.

TİP, TKP, HKP, Sol Parti, EMEP ile yan yana gelmemek için köşe bucak kaçtınız.

Aslında parti tabanı sol partilerle sizden daha çok ilgili ne var ki siz soldan korkuyorsunuz!

Korkunun ecele faydası yok!